Regev’in, Abu Dabi’de BAE Demiryolu İdaresi yetkilileriyle bir araya gelerek, Abu Dabi’den Hayfa Limanı’na uzanan “Sürat Treni” projesini yeniden canlandırmak için görüşmeler yaptığı bildirildi.
Bu proje kapsamında, Hindistan’dan gelen mallar önce deniz yoluyla Abu Dabi’ye ulaştırılacak, ardından trenle Suudi Arabistan ve Ürdün üzerinden israilin işgali altındaki Hayfa Limanı’na taşınacak. Buradan da Avrupa ve Amerika’ya sevkiyat sağlanacak. Proje, deniz ve kara taşımacılığını entegre ederek Asya ile Avrupa arasında alternatif bir ticaret koridoru oluşturmayı hedefliyor.
israil, bu projeyi sadece ekonomik değil, stratejik bir fırsat olarak değerlendiriyor. Hayfa Limanı’nın, Körfez ile Avrupa arasında lojistik merkez haline gelmesi planlanıyor. Bu durum Süveyş Kanalı veya Kızıldeniz gibi bölgelerde yaşanan krizlerin etkisini azaltacak.
Türkiye, söz konusu ticaret koridorunun dışında bırakılmayı jeopolitik açıdan kabul edilemez buluyor. Ankara, Orta Doğu ile Avrupa arasında kurulacak yeni lojistik ağlarda merkezi bir rol üstlenmek istiyor. Türkiye, ayrıca projede israilin ana geçiş noktası olmasına karşı çıkarak, bölgesel dengelerin israil lehine değişmesine sıcak bakmıyor.
Ankara’nın önerdiği alternatif güzergâh, Ürdün’ün kuzeyinden Suriye ve Lübnan üzerinden Akdeniz’e ulaşmayı hedefliyor. Bu hat, Türkiye’nin hem Doğu Akdeniz hem de Orta Doğu üzerindeki stratejik etkinliğini artırma hedefinin bir parçası.
Projenin hayata geçirilmesi durumunda sadece ticaret değil, aynı zamanda siyasi nüfuz da el değiştirebilir. israil projenin yalnızca Hayfa Limanı’nda son bulmasını isterken, diğer aktörler özellikle Türkiye bu güzergâhın çok uluslu ve dengeli olması gerektiğini savunuyor.




