Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) sonuçlarının açıklanmasının ardından, 180 puan barajını geçemeyen öğrenci sayısının geçen yıla göre artması tartışmaları beraberinde getirdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`ün de müdahale etmesiyle, LYS baraj puanının düşürülmesi gündeme geldi. Sonuçlarla ilgili araştırma yapan uzmanlara göre, kendi alanı dışında soru cevaplayan adayların puanları yüksek hesaplandı. Örneğin bu yılki YGS ve LYS sınavına giren A.Y. adlı aday, kendi alanında toplamda 120 net yaparak TM-2`den 180 puan aldı. F.Y. adlı aday ise iki sınavda toplamda 94 net yaptı ve 229 TM-2 puanı aldı. Daha az net yapmasına rağmen F.Y.`nin A.Y.`den yüksek puan almasının sebebi ise alanı dışında 2 adet matematik-geometri neti yapmasıydı. Bu hesaplama değişikliği yaklaşık 200 bin öğrencinin sıralamasını olumsuz etkiledi. Önümüzdeki sınavlarda aynı sorunun yaşanmaması için hesaplama sistemindeki bu durumun ortadan kaldırılması gerekiyor. Uzmanlar, öğrenciye yaptığı netlerin hangi puanlara karşılık geldiği konusunda da bilgi verilmesi gerektiğini belirtiyor.

LYS`de 200 bin adayın barajın altında kalması hem devlet hem de vakıf üniversitelerinde on binlerce kontenjanın boş kalmasına yol açtı. Konuyla ilgili inceleme yapan eğitim uzmanları, sorunun kaynağını Zaman`a anlattı. Buna göre ÖSYM`nin şu anki puan hesaplama sistemi, kendi alanı dışından soru yapan öğrenciye normalin üstünde puan getiriyor. Örneğin bu yılki YGS ve LYS`ye sözelden giren A.Y., kendi alanında toplamda 120 net yaparak TM-2 türünde 180 puan aldı. F.Y. ise yine sözelden iki sınavda toplamda 94 net yaptı ve 229 TM-2 puanı aldı. Daha az net yapmasına rağmen F.Y.`nin A.Y.`ye 49 puanlık fark atmasının nedeni ise alanı dışında 2 matematik-geometri neti yapması. Uzmanlar puan farkını, kendi alanı dışında soru yapmayan adaylara taban puan verilmemesine bağlıyor. Öğrenciler ise matematik ve geometriden çok kolay birkaç net çıkarabilecekleri halde bu durumun farkında olmadıklarından düşük puan alıyor. Sınav değerlendirme sistemine göre her alanda soru yapılmasının zorunlu hale getirildiğini ifade eden uzmanlar, her branşın kendi içinde hesaplandığını, her bölümün kendine has taban puanı olmasına rağmen ÖSYM`nin bunu öğrencilere yeterli şekilde aktarmadığını savunuyor. Bunun sonucu olarak da sayısalcılar eşit ağırlıkta veya eşit ağırlıkçılar sözel puanlamasında barajı geçememiş oluyor.

Körfez Yayınları Müdürü Halit Dağcı, hesaplamalarla ilgili şu bilgiyi veriyor: "Yeni hesaplamalarda her branşın ayrı bir taban puanı var. O branşla alakalı net sayısı taban puanın üzerine eklenip net puanlar katılınca ortaya öğrencinin kendi puanı çıkıyor. Öğrenci diğer alanlardan soru yapmamışsa bu taban puan eklenmiyor. Öğrenciler yeni hesaplamalar hakkında ayrıntılı bilgiye sahip değil."

FEM Dershaneleri Rehberlik Uzmanı Faruk Ardıç da ölçme-değerlendirmede problem olduğunu doğruluyor. Özellikle bu sene, sınav sorularının zor olması sebebiyle öğrencilerin kendi branşlarının dışında hemen hemen hiç soru yapmadığını belirten Ardıç, bunun da öğrencinin o alanın ham puanını almasını engellediğini ifade ediyor.

Taban puanlar gözden geçirilmeli

Rehberlik Uzmanı Faruk Ardıç, baraj sorununun çözümüyle ilgili şu öneride bulunuyor: "ÖSYM, puanlar açıklamadan önce gerekli tedbirleri almalıydı. YÖK`ün üniversite kontenjanlarının yüzde 20 artmasının bir anlamı olmayacak. Bu süreçten hem devlet hem de vakıf üniversiteleri etkilenecek. Yapılmış olan yatırımların heba olmaması adına orta yolun bulunması gerekir. Ek yerleştirme zamanında taban puanlar tekrar gözden geçirilmeli, bu belirleme yapılırken niteliğin düşmemesine gayret gösterilmeli." Özel Dershaneleri Derneği Birliği Başkanı Faruk Köprülü ise konuyla ilgili sıkıntının ÖSYM`nin üniversite adaylarına yeterli bilgiyi vermemesinden kaynaklandığını söylüyor. ÖSYM`nin hesaplamalar hakkındaki farklılıkları kamuoyuna ayrıntılı şekilde anlatması halinde hiçbir sorun kalmayacağını düşünüyor.
 

zaman