Şubat ayında yapılan genel seçimleri, göç seviyelerini düşürme sözü veren Şansölye Friedrich Merz liderliğindeki muhafazakârlar kazanmıştı. Anketlere göre birçok seçmen, göç meselesini kontrolden çıkmış olarak görüyordu — oysa sayılar bir yılı aşkın süredir düşüşte.
Welt am Sonntag gazetesine verdiği röportajda Dobrindt, “Üçüncü ülke modeli ancak Avrupa düzeyinde uzlaşı sağlanırsa işe yarayabilir” dedi.
“Kendi ülkelerine geri dönemeyen göçmenleri kabul etmeye hazır üçüncü ülkelere ihtiyacımız var.”
Bu ayın başında Avrupa Komisyonu, göçmenlerin yolculuk sırasında geçtiği güvenli üçüncü ülkeler üzerinden başvuru yapmışsa, AB ülkelerinin sığınma taleplerini reddetmelerine izin veren bir plan önermişti. Ancak bu öneri henüz AB hükümetleri ya da Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanmadı ve insan hakları kuruluşları tarafından sert şekilde eleştirildi.
Dobrindt, “Hiçbir AB ülkesi bu modeli tek başına uygulayamaz; bu ancak AB düzeyinde olabilir. Şu anda bunun temellerini hazırlıyoruz,” dedi.
Göreve ilk geldiğinde sınır kontrollerini sıkılaştırma sözü veren Dobrindt’in açıklamaları, komşu ülkelerin tepkisini çekmiş, yasa dışı göçmenlerin Almanya’dan bu ülkelere geri gönderilmesi planı protesto edilmişti.
Benzer bir model olan İtalya'nın denizden kurtarılan sığınmacıları Arnavutluk’a gönderme planı, İtalya’daki yargı itirazları nedeniyle sekteye uğradı.
AB üyesi olmayan İngiltere’de ise Başbakan Keir Starmer, önceki Muhafazakâr hükümetin, izinsiz gelen sığınmacıları Ruanda’ya gönderme planını görevine geldikten sonra iptal etti.
