Alman otomotiv endüstrisinin üç büyük markası olan Mercedes-Benz, BMW ve Volkswagen, 2024’ün ilk çeyreğinde ciddi kâr kayıplarıyla karşı karşıya kaldı. Artan üretim maliyetleri, Çin pazarındaki talep düşüşü ve ABD’nin otomobil ithalatına uyguladığı yüksek vergiler, sektörün üzerindeki baskıyı artırıyor.

Verilere göre, Mercedes-Benz'in net kârı yüzde 40,7 oranında düşerken, BMW’de bu oran yüzde 25,2 ve Volkswagen’de yüzde 37 olarak gerçekleşti. Bu tablo, Alman otomotiv sektöründe uzun süredir görülmemiş bir gerilemeye işaret ediyor.

Otomotiv uzmanı Prof. Dr. Ferdinand Dudenhöffer, bu düşüşün temelinde Çin'deki pazar daralmasının yattığını belirtti. Ancak Alman üreticilerin Çinli teknoloji firmalarıyla yaptığı iş birliklerinin ve yeni teknolojilere yönelimin, sektöre 2026 itibarıyla yeniden ivme kazandırabileceğini söyledi.

“Şanghay’daki kongrede Alman firmalar, Çinli şirketlerle nasıl entegre çalışacaklarını ortaya koydu. Yeni teknolojilerle bu krizin aşılması mümkün,” diyen Dudenhöffer, sürece dair temkinli bir iyimserlik taşıyor

ABD Başkanı Donald Trump’ın otomobil ithalatına yüzde 25 ek vergi getirmesi ise Alman üreticiler için yeni bir tehdit olarak görülüyor. Bu karar, ABD’deki yatırım ortamını sarsarken, şirketlerin üretimlerini Asya’ya kaydırma ihtimalini gündeme getirdi.

Dudenhöffer, “Bu strateji sonunda ABD kaybeder. Ayrıca Amerikan yönetiminin iklim değişikliği konusundaki ilgisizliği de uzun vadeli zararlar doğuracaktır,” ifadelerini kullandı.

Elektrikli araç teknolojisine geçiş, yazılım sorunları, geri çağırmalar ve yeniden yapılandırma maliyetleri, Alman otomotiv devlerinin kâr marjlarını eritiyor. Yükselen işçilik maliyetleri de küresel rekabette büyük dezavantaj oluşturuyor. Çin’de araç başına işçilik maliyeti ortalama 600 dolar seviyesindeyken, Almanya’da bu rakam 3.300 dolara ulaşıyor.

Şirketler, işten çıkarmalar ve maliyet kısıtlamaları gibi adımlarla bu krize karşı önlem almaya çalışıyor.

Kaynak: AA