Erez Cohen yönetimindeki çalışma, Üniversite Ariel’in Orta Doğu ve Siyaset Bilimi bölümü tarafından yürütüldü ve israilin enerji sisteminde kritik boşluklar olduğunu, uzun süreli kesintilere karşı hazır olmadığını ortaya koyuyor.
Doğalgaza aşırı bağımlılık: Soykırımcı israilde elektriğin yaklaşık %70’i denizaltı hak alanları olan Tamar ve Leviathan’dan çıkarılan gazla üretiliyor. Ancak stratejik bir stok ya da yedek kapasite yok; bu durum, sistemi roket saldırısı, ya da siber saldırılara karşı savunmasız hâle getiriyor.
Arz‑talep açığı: 2024 yılına ait Devlet Denetçisi raporu, 2026 yılına kadar doğalgazda bir eksiklik oluşabileceği ve bunun yüz milyonlarca şekel düzeyinde ekonomik kayıplara yol açabileceğini uyarıyor.
Depolama sistemlerinin eksikliği: Yenilenebilir enerji üretimi yaklaşık %12 düzeyinde olsa da, kriz anlarında kesintisiz enerji sağlayacak depolama altyapısı bulunmuyor.
Aşırı merkezileşme: Ulusal şebeke, ana bir tesise ya da bir gaz platformuna gelen zarar nedeniyle tüm bölgeyi etkileyebilecek şekilde kurulmuş durumda.
Cohen, “Gaz bağımlılığımız sayesinde en son Gazze savaşı sırasında savunmasız kaldık. Bir tesise yapılacak darbe ekonomi başlı başına felç edebilir” diyor.





