Yaklaşık 41 bin yıl önce Dünya’nın manyetik alanı neredeyse çöktü ve gezegen, zararlı güneş radyasyonuna karşı savunmasız kaldı. Bilim insanları, bu dönemde insan topluluklarının olağanüstü koşullara nasıl uyum sağladığını ortaya koyuyor.
Araştırmaya göre, Laschamps Sapması adı verilen bu olayda Dünya’nın manyetik alanı bugünkü gücünün %10’una kadar düştü. Manyetosferin zayıflamasıyla kutup ışıkları ekvatora kadar yayılırken, yüzey daha fazla ultraviyole radyasyona maruz kaldı. Bu da insanların günlük yaşamını tehlikeli kıldı.
Arkeolojik bulgular, insanların bu koşullara mağaralarda daha fazla vakit geçirerek, daha korunaklı giysiler üreterek ve ciltlerine kırmızı aşı boyası (oker) sürerek yanıt verdiğini gösteriyor.
Jeofizikçiler ve arkeologların birlikte yürüttüğü araştırma, uzay havası ile insan davranışı arasındaki bağlantıyı ilk kez bu kadar net ortaya koyuyor. Bilim insanlarına göre, geçmişteki bu deneyimler gelecekte yaşanabilecek benzer manyetik alan bozulmalarına karşı bize yol gösterebilir.
“Uzay çok uzak görünebilir ama aslında hayatımızın tam ortasında” diyen araştırmacılar, küçük şeylerin bile insanlık ile uzay arasındaki bağı kurabildiğini hatırlatıyor.