Yılmaz Tunç, Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki 150'den fazla ülkenin Filistin Devleti'ni tanıdığını anımsatarak, şöyle devam etti:
"Gazze'de 2 yıldan bu yana soykırım suçunun bütün unsurları gerçekleşti. Okullar bombalandı. Cenevre Sözleşmesi'ni hatırlayan yok. İnsancıl hukuk, tamamen kağıt üstünde kaldı. Mülteci kampları bombalandı. Pazar yerleri bombalandı. Şehirler yerle bir edildi. İnsani yardımlara izin verilmedi. 500'e yakın Filistinli açlıktan can verdi. Bunun 50'den fazlası çocuklardan oluşuyor. Gazze'de insanlık, çocukların açlıktan öldüğü bir dünyayı gördü maalesef. Uluslararası sözleşmelerin bütün kuralları Cenevre Sözleşmesi'nin, insancıl hukukun bütün kuralları hep yok sayıldı, sadece son 2 yıldan bu yana mı? 1 asırdan bu yana, 1 asrı aşkın bir zamandır Filistin sorunu devam ediyor."
Bu sürede işgalci rejimin sürekli işgal politikası izleyerek oradaki Filistinlileri yerlerinden yurdundan ettiğini aktaran Tunç, işgalci rejimin işgal ettiği bu topraklardan çekilmesiyle ilgili çok sayıda BM Güvenlik Konseyi kararları bulunduğunu kaydetti.
Tunç, 100'den fazla uyması gereken uluslararası karar işgalci rejimin uymadığını vurgulayarak, hiçbir anlaşmaya sadık kalmadığını bildirdi.
İşgalci rejimin 7 Ekim 2023'ten itibaren soykırım suçu işlediğini anımsatan Tunç, "68 bin insanın 2 yıl gibi kısa bir süre içerisinde bombalar altında can vermesi, çoluk demeden, çocuk demeden, kadın demeden, yaşlı demeden üzerlerine bomba yağdırılması ve milyonlarca insanın göçe zorlanması, hastanelerin bombalanması, okulların bombalanması, mülteci kamplarının bombalanması, soykırımın ta kendisidir. Soykırım suçunu işlediği için, Güney Afrika'nın başlattığı Uluslararası Adalet Divanı'ndaki davaya, Türkiye Cumhuriyeti olarak müdahillik talebinde bulunduk. O dava başladı. Dava başlarken Uluslararası Adalet Divanı oradaki soykırımı gördü. Soykırımın önlenmesiyle ilgili tedbir kararları aldı." sözlerini sarf etti.
Yılmaz Tunç, üniversitelerde, akademik yıl açılışında Filistin'in konu edilmesinin bu duruma gösterilen duyarlılığı gösterdiğini dile getirerek, şu görüşleri paylaştı:
"Temennimiz 13 Ekim'de imzalanan ateşkes antlaşmasının kalıcı hale gelmesi, yeniden bombardımanın başlamaması maalesef üzülerek görüyoruz. Bazı yerlerde ateşkesin ihlal edildiğini görüyoruz. Ateşkesin ihlal edilmemesi ve orada ateşkesin kalıcı hale gelmesi ve insanların, çocuklarımızın bir nefes alması hepimizin temennisi ve duası. İnsani yardımlarımızla zaten gemilerimiz ve konteynerlerimiz bölgeye intikal ediyor. Bugüne kadar 102 bin ton insani yardım, 350 insani yardım tırımız Filistin'e ulaştı. Filistinli mazlumların destekçisi olmaya devam edeceğiz. 68 bin Filistinli şehit edildi. Allah'tan rahmet diliyorum. Soykırımcıları bir kez daha Bartın'dan, Bartın Üniversitemizden lanetliyorum. O soykırımcılar bugün uluslararası sistemin açıklarından yararlanarak belki cezasız gibi görünebilirler ama gün gelecek, mutlaka insanlık önüne çıkacaklar ve insanlık önünde, dünyanın gözü önünde, hesap verecekler."




