Düzenleme, elektrik enerjisine yönelik hırsızlık suçlarına verilen cezaların ağırlaştırılmasını amaçlıyor. Buna göre, elektrik faaliyetleri alanında görevini ifa ederken ya da bu görev nedeniyle, kanuna aykırı biçimde kişi veya kurumlara elektrik bağlantısı sağlayanlar için en az bir yıl hapis ve 100 bin cüneyhten az, 1 milyon cüneyhten fazla olmamak üzere para cezası öngörülüyor.
Yasa tasarısı, elektrik bağlantısına ilişkin herhangi bir ihlali bildiği hâlde yetkili makamlara bildirmeyenleri ya da kanuni bir gerekçe olmaksızın lisanslı hizmetlerden herhangi birini kasten sunmayanları da aynı cezaya tabi tutuyor. İhlalin tekrarı hâlinde, cezanın alt ve üst sınırları iki katına çıkarılıyor.
Mahkeme ayrıca hükümlünün, haksız şekilde kullanılan elektrik enerjisinin bedelini iade etmesine ve gerekiyorsa tesisatın eski hâline getirilmesi için yapılan masrafları karşılamasına hükmediyor. Elektrik üretimi, iletimi veya dağıtımına ait ekipman, donanım ya da cihazların çalışmasına kasıtlı müdahale yoluyla işlenen suçlarda ise ceza en az iki yıl hapis ve 200 bin cüneyhten 2 milyon cüneyhe kadar para cezası olarak ağırlaştırılıyor.
Elektrik Bakan Yardımcısı Sabah Meşali, Senato’daki konuşmasında, bakanlığın resmî bağlantılar üzerinden 43 milyon aboneyi kapsayan devasa bir sistemi yönettiğini belirterek, yasa tasarısının ulusal elektrik şebekesine zarar veren sahadaki uygulamaların titizlikle izlenmesi sonucu hazırlandığını söyledi. Meşali, “Yasadışı elektrik bağlantıları devletin haklarını gasp ediyor ve yükümlülüklerini yerine getiren abonelere sunulan hizmetleri olumsuz etkiliyor,” dedi.
Meşali, elektrik kayıp oranının yıllık toplam üretimin yaklaşık %20’sine ulaştığını, bunun bir bölümünün teknik kayıplardan, önemli bir bölümünün ise hırsızlıktan kaynaklandığını ifade etti. Bakanlığa göre elektrik hırsızlığının mali etkisi 22 milyar cüneyhi aşıyor ve bu rakam toplam kaybın yaklaşık %10’una denk geliyor.
Elektrik hırsızlığına ilişkin yaklaşık 3,4 milyon tutanak tutulduğunu belirten Meşali, mevcut yasanın caydırıcılık sağlamadığını, bu nedenle daha sert önlemlere ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Kodlu sayaçların geçici bir çözüm olarak kullanıldığını ifade eden Meşali, hırsızlık oranlarının yüksek seyretmesi nedeniyle devletin akıllı sayaçların yaygınlaştırılması yönünde yeni bir strateji benimsediğini ve böylece tüketimde her türlü manipülasyonun önüne geçilmesinin hedeflendiğini kaydetti.
Elektrik sübvansiyonunun, gerçek üretim maliyeti ile nihai satış fiyatı arasındaki farktan kaynaklandığını belirten Meşali, “Bazı durumlarda destek tutarı kilovatsaat başına 1,73 cüneyhe kadar çıkıyor; buna karşın bazı konut tarifelerinde fiyat 1 cüneyhin altında kalıyor,” dedi.