Araştırmaya göre, oruç beynin yapısını yeniden şekillendiriyor, bilişsel ve duygusal işlevleri geliştiriyor. Katılımcıların ortalama 7 kilo kaybettiği araştırmada en çarpıcı sonuç, beynin "sol orbital frontal lobu" adı verilen, davranış kontrolü ve dürtü yönetiminden sorumlu bölgesinde gözlenen değişimler oldu. Nörolojik taramalar, orucun, iştah ve duygusal tepkilerin kontrolünde görevli sinir ağlarını yeniden yapılandırdığını gösterdi.
Araştırma ayrıca orucun yalnızca beyni değil, bağırsakları da etkilediğini ortaya koydu. Bağırsaktaki faydalı bakteri türlerinde artış gözlemlendi. Bu bakteriler, kana karışarak beyne ulaşan kimyasal bileşikler üretiyor ve beyin fonksiyonlarını iyileştiriyor. Bu etkileşim, bilim dünyasında "bağırsak – beyin ekseni" olarak adlandırılan hayati bir bağlantının ne kadar etkili olduğunu kanıtlıyor.
Nörobilimci Dr. Sarah Jenkins, "Bu etkileşimler orucun sadece bedeni değil, beynin kimyasını da değiştirdiğini açıkça gösteriyor," dedi.
Araştırmanın belki de en dikkat çeken sonucu, bu olumlu değişimlerin oruç bittiğinde ortadan kalkmaması. Oruç, adeta beyne yeniden programlama sağlayan kalıcı etkiler bırakıyor.
Ayrıca oruç dönemlerinde beynin "BDNF" (Beyin Kaynaklı Nörotrofik Faktör) adlı, hafıza ve öğrenmeyi güçlendiren proteini artırdığı gözlendi. Oruç aynı zamanda sinirsel iltihapları azaltıyor ve hasarlı hücrelerin temizlenmesini teşvik ediyor.