Dünyada, dindar yetişen 55 yaş altı yetişkinler arasında yaklaşık %10’u daha sonra ya başka bir dine geçmiş ya da dinsiz olarak tanımlanıyor.
Araştırma; Hristiyanlar, Müslümanlar, Budistler, Hindular ve dinsizler üzerine yoğunlaştı.
Dünya genelinde 18–54 yaş arası yetişkinlerin %91’i, çocukken mensup oldukları dine – ya da dinsizlik durumuna – halen bağlı olduklarını söylüyor. Buna “korunma oranı” (retention) deniyor.
Müslümanlar ve Hindular: %99 – En yüksek korunma oranı.
Dinsiz Yetişenler: %93 hâlâ dinsiz.
Hristiyanlar: %83 hâlâ Hristiyan.
Budistler: %78 – En düşük korunma oranına sahip grup.
En Çok Hangi Dine Geçiş Yapılıyor?
Dünya genelinde en yaygın dini geçiş, dinden tamamen uzaklaşma (dinsizleşme).
Budistler: %19’u dinsiz olmuş, %3’ü farklı dine geçmiş.
Hristiyanlar da dinsizliğe geçenlerde önde.
Müslümanlar: Başka bir dine geçme oranı çok düşük
Dinsiz Yetişenler: %7’si bir dine geçiş yapmış.
Hangi Din Büyüdü, Hangisi Küçüldü?
Geçiş oranları, sadece korunma oranına değil, aynı zamanda başka dinlerden katılım oranlarına da bağlı.
Hristiyanlar: Her 100 kişiden 17.1’i ayrılmış, 5.5’i katılmış → Net kayıp: 11.6
Budistler: Her 100 kişiden 22.1’i ayrılmış, 12.3’ü katılmış → Net kayıp: 9.8
Dinsizler: Her 100 kişiden 24.2’si katılmış, 7.5’i ayrılmış → Artış: 16.7
Müslümanlar: Geçişler birbirini dengeledi → Nötr etki
Birleşmiş Milletler’in İnsani Gelişmişlik Endeksi (HDI)'ne göre:
HDI’si 0.8 ve üstü olan 51 ülkede, 18–54 yaş grubunun medyan %18’i din değiştirmiş.
HDI’si 0.55’in altında olan 16 ülkede, medyan %3’ü din değiştirmiş.
Ancak ekonomik gelişmişlik, dini geçişle her zaman örtüşmüyor.
Örneğin; Tayland ve Kamboçya gibi Budist ülkeler ile pek çok Müslüman çoğunluklu ülkede geçiş oranı düşük.
Dünya genelinde dini kimliklerin korunma oranlarına bakıldığında, Müslümanlık en yüksek oranlardan birine sahip. Pew Araştırma Merkezi’nin 2020 yılı verilerine göre, 18-54 yaş arası yetişkinlerin %99’u, çocukken Müslüman olarak yetiştirilenlerin neredeyse tamamı, hâlâ Müslüman kimliğini koruyor. Bu oran, dini aidiyetin ne kadar güçlü bir biçimde kuşaktan kuşağa aktarıldığını gösteriyor. Müslüman toplumlarda dini değerlerin aile içinde ve toplumsal yapıda derin bir yer tutması, bu yüksek sadakat oranının temel nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor. Sonuç olarak, Müslümanlık, dünya genelinde dini kimliğin en az değişime uğradığı inanç sistemlerinden biri olmayı sürdürüyor.