• DOLAR 32.538
  • EURO 34.921
  • ALTIN 2430.048
  • ...

Dünya’daki sol, sosyalist, Marksist ya da Komünist olarak adlandırılan hareketlerin temel ortak noktası en şiddetli savaşımlarını haklarını savunduklarını iddia ettikleri halklara, gruplara karşı vermeleridir.

Bunu yaparken de PKK örneğinde olduğu gibi hiçbir zaman çocuk, kadın, yaşlı ya da sivil ayrımı gözetmezler. PKK pratiğine yansıyan, kendi dışındaki herkesi hain, düşman ya da işbirlikçi görme anlayışı, onların nezdinde Kürt Halkı’nın kanını, canını, namusunu, malını, ormanını, kültürünü, değer yargılarını ve dilini hedef haline getiriyor.

Öyle ki; Bir noktadan itibaren kolay eylemler ve kolay ölümler dalgası başlıyor. PKK kurulduğu günden beri, Kürt Halkı’nı katlederek bu günlere geldi. Temel stratejisi Kürtleri, Devlet’in silahlı güçleriyle karşı karşıya getirmek suretiyle katliamlardan nemalanmak oldu hep. Ölen ölecek geri kalanlar da kendisine katılacaktı. Bu strateji çoğunlukla da Devlet’in haksız ve orantısız uygulamalarıyla başarılı oldu.

En son yaşanan Çukur siyaseti de aslında bu hedefe matuf bir atılımdı. Amaçları ele geçirdikleri yerlerdeki halkı top yekun olarak silahlı kişilerin önüne atmaktı. Devlet’e adeta gel gel, yaparak bir tür katliam istediler.

Mantık şu; Kürtler öldürülsün de kim öldürürse öldürsün. Yeter ki kendilerinin saltanatı devam etsin. Kürtler ölsün ve onların kanı üzerinden ya mağduriyet ya da zafer olgusu ile nemalansınlar yeter adamlara.

Çok açık ve net olarak ortaya çıktı ki; Kulp’un bir köyündeki çıplak ayaklı bir Kürt, PKK ve bileşenleri nezdinde Erivan, ya da Belgrad’da yaşayan bir Ermeni veya Sırp’tan daha kıymetli değildir.Tarihte hiçbir milletin canı bu kadar ucuz sayılmamıştır. Bu zulmün son bulmasının zamanı gelmedi mi acaba?

Halepçe Katliamı’nda Saddam zaliminin 5 bin dolayında Kürdü katlettiği belirtiliyor. PKK ise liderinin itirafıyla 15 binden fazla Kürdü iç infaz ile katlediyor. Buna bir de PKK eliyle katledilen binlerce Sivil Kürdü eklersek PKK ve yan kollarının en azında 20 - 25 bin Kürdü katlettiği sonucuna ulaşırız. Saddam’dan 5 kat daha fazla Kürt Katleden bir yapı mı Kürtlerin temsilcisi?

PKK’nın Kürt Halkı’na karşı işlediği suçlar, katliamlar, talanlar ve cinayetler, son iki asırda Ortadoğu’da işlenen katliamların yarısına eşdeğerdir.

İşte en son Kulp’ta yaşanan katliam. Belli ki; Amed’te evlatları için direnen annelerin eylemine karşı yapılmış bir eylem. Klasik korku ve terör ile sindirme operasyonu.

Ama olayın bir başak noktası var ki; O da çok can yakıyor. Bunca zulmüne rağmen PKK, Kürtler arasında nasıl halen taban bulabiliyor? Bu zulüm neden son bulmuyor?

Eğip bükmeden cevabını vereyim. Devlet İstemediği için. Devlet Kürtlerle PKK’yı ayrı ayrı değerlendirmediği ve Kürtlerin statüsünü tanımadığı için.

Siyasi rant uğruna PKK’nın başından medet ummak ya da Çözüm sürecini sadece PKK’yı daha güçlü kılmak olarak uygulamak,  onlara meşruiyet kazandırmak ve yeri geldiğinde kullanmak için el altında tutmak gibi bir durumu ortaya çıkarıyor.

Ama neticede olan Müslüman Mazlum Kürt halkına oluyor. Bombalar onların bebelerini yetim bırakıyor.