• DOLAR 32.564
  • EURO 34.689
  • ALTIN 2410.94
  • ...

Kur’an-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerin anlatımıyla Hz. Süleyman döneminde şöyle bir olay yaşandığını öğreniyoruz:

Hz. Süleyman Yemen beldesinde bulunan Sebelilerin teslim olmalarını istedi ve çevresindekilere, “Ey ulular, dedi; bana teslim olarak gelmelerinden önce hanginiz onun (Sebe melikesinin) tahtını bana getirir?, Cinlerden bir ifrit, ‘Sen yerinden kalkmadan önce ben onu sana getiririm’ dedi. ‘Bunu yapmaya gücüm yeter ve ben güvenilir bir kimseyim’. Kendisinde kitaptan ilim bulunan zat ise, ‘Sen gözünü açıp kapayıncaya kadar ben onu sana getirebilirim’ dedi” (en-Neml 27/38-40).

Müfessirler ve tarihçiler bu zatın Âsaf b. Berahyâ olduğunu ve kendisinin bir peygamber veya ‘İlham edilen’ biri olduğunu söylerler.

Bu zat, yüce Allah’ın verdiği bir ilimle birçok konuya vakıf olduğu gibi “Eşyanın transferini de” gerçekleştirebiliyor.

Kur’an-ı Kerim’deki peygamber kıssalarında ‘Mucize’ olarak addedilen olaylar peygamberlere atfedilmesine rağmen ‘Eşyanın transferi’ konusundaki büyük olay Hz. Süleyman’ın yanındaki bir görevliye (Akrabası veya onu yetiştiren Lala’sına) atfedilir.

Öyle anlaşılıyor ki Yüce Allah, yanında ilim bulunan insanlara gaybtan birçok ikramda bulunmuş.

Üstad Bediüzzaman, Sözler adlı başucu eserinde “Kur’an-ı Kerim’de geçen Enbiyanın mucizatını insanlığın ulaşabileceği son noktalar” olarak anlatır.

Bu tespitten hareketle;

İnsanların ilimden istimdat ile imkansız gibi görünen birçok konunun üstesinden gelebileceği söylenebilir.

Doğrusu bunun örneklerine günümüzde rastlamak mümkün.

Tıpta yaşanan gelişmeler 100-150 yıl önce imkansız olarak görünen hastalıkların bugün rahatlıkla tedavi edilmesini sağlar hale gelmiş.

Kulakların buna aşina olduğu malum. Daha önce Ulusalcı devletlerin liderleri defalarca ‘Yeni Dünya Düzeni’ planlarıyla sahne aldılar.

Ancak bu düzenden kasıtları daima “Jeopolitik ve coğrafik” idi.

  Oysa yeni yeni duyduğumuz ve Web 3.0 olarak adlandırılan Metaverse için “Yeni İnternet”-“Sanal Alem” deniliyor.

Ayrıca “Öte Evren ya da Evrenin Ötesi” olarak çevrilse de bunun ‘yeni bir dünya’ olduğu söylenebilir.

Ancak bu dünya alışılagelen dünya değil.

Fiziksel gerçeklikle, sanal ve “Artırılmış gerçekliğin” birleştirilmesi üzerine kurulu yeni bir dünya.

Metaverse kelimesine ilk defa 1992 yılında Neal Stephenson tarafından yazılan ‘Snow Crash’ isimli romanda rastlanıyor.

İlginçtir bu romanın 22. Sayfasında geçen ibarelerde bugünkü kullanıma atıf yapılıyor.

Metaverse’nin patenti ise Facebook’tan 1 yıl sonra yani 1998’de alınıyor.

Anlaşılan o ki bu projenin alt yapısı çok önceden hazırlanmış.

Metaverse’i en iyi anlatan ‘Ready Player One’ filminde oluşturulan OASİS/VAHA’da kişi kendi AVATAR’ını oluşturup dilediği kişiye dönüşüyor arzu ettiği her şeyi SINIRSIZCA yaşayabiliyor.

Metaverse aleminin mottosu: “Yapabilecekleri için adım atar ama olabilecekleri için kalırlar”dır.

3D gözlükleriyle Metaverse aleminde herkes kendi tasarladığı Avatarı’yla arzu ettiği, normal hayatta yaşayamadığı bir hayatı yaşayacak.

Doğrusu bu sanal dünya ve ‘Artırılmış Gerçeklik’ ile insana sunulan yeni hayat tarzının Hasan Sabbah’ın ‘Alamut Kalesi’nde’ inşa ettiği “Sahte Cennet” gibi göründüğü söylenebilir.

Hasan Sabbah, suikastçılarını hazırladığı sahte Cennet’e hayran bıraktıktan sonra tekrar oraya dönebilmenin tek yolu olarak kendi emirlerini koşulsuz dinlemekten geçtiğini belirtir.

Bu şekilde motive edilen suikastçılar verilen emirleri sorgulamadan uygularlar.

Facebook, 2012’de satın aldığı ‘Sanal Gerçeklik’ teknolojileri ile ilgilenen Ocupis şirketini satın alarak Metaverse aleminde kullanılacak gözlükleri hazırlamakla meşgul.

Uzun vadeli bir vizyon taşıyan Metaverse’i artık sadece bir oyun olarak tanımlamak yeterli değildir.

Çünkü bu alemde inşa edilen yapı tam anlamıyla ‘Yeni bir yaşam tarzı ve insanlığın Sosyal Ortamı’ olacak şekilde tasarlanıyor.

Bu alemde oluşacak YENİ SOSYOLOJİDE insanlığa sunulan tek şey HAYALLERİNİ GERÇEKLEŞTİRME iddiasıdır.

Ancak bu ‘Sanal Gerçeklik’ insanı tamamıyla Dünya hayatının gerçeğinden koparacaktır.

Blockchain teknolojisiyle internette gerçekleştirilen MERKEZİYETSİZ yapı, WEB 3.0 ile merkeziyetsiz Metaverse ile buluştuğunda sözüm ona insanlığa sınırsız bağımsızlık ve sınırsız özgürlük kapısı açılacaktır.

Dijital evrende kurgulanan yeni internette Meta Human(İnsan) ve Dijital Kopyalar ile insan varoluş sırrından uzaklaştırılacaktır.

Metaverse’nin birçok faydası görülecektir elbet bununla birlikte;

Kulağa hoş gelen bu yeni alemde ilginç olan önemli nokta; İnsanlığın yaradılış sebebi olan KULLUKTAN adım adım uzaklaştırılma çabasıdır.