• DOLAR 32.35
  • EURO 35.141
  • ALTIN 2310.236
  • ...

Miladi olarak eski bir yılı geride bırakıp yeni bir yıla girerken bir önceki yıla oranla hayatımızda 365 günümüz eridi, akıp gitti. Ömür takvimimizden 365 yaprak düştü ve ölüme 365 gün daha yaklaşmış olduk.

İslam dünyası son yüzyılın büyük zehri batılılaşmayı yudumlamaya devam ederken dünyevileşme hastalığıyla gafletimiz daha da ziyadeleşti. Diğer yandan batılın, şeytan ve dostlarının inancımıza, İslam`ımıza ve sosyal yapımıza dönük saldırıları, tazyikleri, ifsat çalışmaları hız kesmedi. Bir önceki yıl mazlumlar için acı, gözyaşı, kan ve yıkımın daha da arttığı bir yıl oldu. Ömrümüzden geçen yılı ‘ADALET`e hasret olarak tamamladık.

Geçen yıldan karnemizden kavimlerimizin ırkçılık illeti, mezheplerimizin taassup körlüğü, camia ve cemaatlerimizin yanlışta ısrarı, gafillerimizin işgüzarlığı, batılı yaşama özenen tiplerimizin aymazlığı, aydınlarımızın müfsitliği, okumuşlarımızın cahilliği, kâfiri Müslüman`a tercih edecek kadar alçalanlarımızın yüzsüzlüğü eksik olmadı.

Karnemizdeki bu ve benzeri olumsuzluklar küfre, zulme, ahlaksızlığa karşı gücümüzü kırarken emperyalist ABD, israil, İngiltere, Rusya coğrafyamıza leş kargaları misali üşüştü, bizi birbirimize kırdırdı, küstürdü, dövüştürdü ve Kudüs üzerinden bizi vurmaya çalıştı.

Yine bu Batı yani haçlı ruhu her zamanki gibi geçen yıl da haramı ‘modernleşme, Demokrasi, medeni olma…` gibi şeytani kavramlarla bize pazarladı, pazarlıyor.

Tüm bunları biz canımız, efendimiz aleyhi`s-selamın şu buyruğundan gafil olarak yaptık. "Kim herhangi bir gruba benzeşirse o da onlardandır.” (Ebu Davud) 

Gerçek şu ki; insan ancak sevdiğini, beğendiğini ve büyük gördüğünü taklit eder. Taklit önce şeklen başlar sonra öze taalluk eder. Müslüman olmayan toplumların yaşam tarzlarını, adetlerini benimsemek Müslüman bir kimse için doğru değildir. Yılbaşı gibi başka inançların alameti olan günlere, kutlama maksadıyla katılmak aynı maksatla o günlerde tebrikleşmek ve hediyeleşmek, yine aynı maksatla hindi almak, ziyafet çekmek caiz görülmemiştir.

Kapitalist çarkların dişlilerini döndürmeye vesile bu benzeşme ve taklit, zevk ve eğlenceyi meşrulaştırmaya, içki ve kumarı normal görmeye, kadın erkek ihtilatını kabule, zina yollarına tevessül etmeye vardırır.

İnsanların, özellikle Müslümanların yeni bir yıla girerken gecesini haramlarla, zil zurna sarhoş olmakla, kanımızı akıtanları unutmakla, beldelerimizi işgal edenleri ve dinimizle alay edenleri taklit etmekle değil geride bıraktığı bir yılda Allah`ın rızasına uygun olan ve olmayan amellerinin muhasebesini yapmakla geçirmeliydi.

***

Son yılın önemli bir gelişmesi olarak İran`da hayat pahalılığı ve işsizliği protesto amaçlı olarak başlayan gösteriler yer yer rejim aleyhtarı bir durum kazandı. Pusuda yatan bir sürü, kurt kılıklı iştahla saldırıya geçti. Oysa İran`ı son birkaç yıldır izlediği politikalardan dolayı eleştirmek doğal ve herkesin de hakkıdır. Fakat şu anda İran`da yaşananlar ABD, israil ve Suud`un başını çektiği ‘Yemen, Hairi istifası, Gezi olayları, 15 Temmuz darbesi, Mısır`daki darbe ve son Kudüs tuzağı` zincirinin halkalarından biri olabilir.

Bugün bu duruma sevinen, hatta müdahale için şimdiden A, B, C planlarını devreye koyan Trump ve borazancıları değil mi?

Bu konuda ölçü Maide Süresi 8. Ayet olmalıdır: “Bir topluma olan kininiz, sakın ha sizi adaletsizliğe itmesin. Âdil olun. Bu, Allah`a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır…”