• DOLAR 32.584
  • EURO 34.821
  • ALTIN 2492.462
  • ...

Yaklaşık bir hafta önce bir ortaokul müdürünün görevden alınması gündeme düştü. Tekrar hatırlayacak olursak Bursa Osmangazi İlçesi Mithatpaşa Ortaokulu Müdürü Haydar Akın'ın, velilerin çoğunun talebiyle sınıfta kız ve erkek öğrencilerin ayrı ayrı oturtulması talimatını verdiği söylendi. Sol medyanın bunu işlemesiyle maalesef idareci görevden alındı. Bir süre sonra başta HÜDA PAR camiasından, Eğitim sendikalarından ve öğrenci velilerinden gelen tepkiler üzerine okul müdürü Haydar Akın tekrar görevine döndü. Bu sevindirici bir haber. Dikkat edilirse okul müdürü sınıfların ayrılmasını değil, sadece kız ve erkek öğrencilerin ayrı sıralarda oturtulmasını söylemişti. Yani karma eğitimi kaldırma gibi bir durum da değil. Bu bile malum cenahı rahatsız etmiş. Medyada bunu işleyerek bir okul idarecisinin görevden alınmasına sebep olmuş. Yukarıda zikrettiğimiz camiaların karşıt tepkisi olmasaydı, belki okul müdürü görevine iade edilmeyecekti. Ne diyelim? Allah akıl fikir versin.

Yaşananlar bir yana dursun biz karma eğitim ve zararları üzerinde durmaya çalışalım. Karma eğitim sisteminin zararlarını saymakla bitiremeyiz. Yapılan araştırmalar karma eğitimin zararlarını ortaya çıkarmışken bizim karma eğitimde ısrar etmemize de anlam veremiyorum. Avrupa’nın birçok ülkesi bu yanlış uygulamadan dönüyor. Yapılan araştırmalara göre İngiltere de 400 eğitim kurumu karma eğitim modelini terk etmiş durumdadır. Yine Amerika’da bazı eğitim kuruluşları karma eğitimle alakalı yapılan anket sonuçlarına göre karma modelin eğitimde kaliteyi düşürdüğünü tespit ederek karma eğitim modeline son vermiş. Sık sık İslam’a düşmanlığıyla gündeme gelen Danimarka bile karma eğitim modelini eleştiriyor ve bazı eğitim kurumalarında ayrı eğitim modeline geçmiş. Kız ve erkek öğrencilerin öğrenme hızı üzerinde ciddi olumlu etkisi olan ayrı eğitim modeli gittikçe yaygınlaşmaktadır. Ülkemizde laik/Kemalist sistemin de etkisiyle maalesef karma eğitim modeli sürmektedir. Bununla birlikte karma bir zihin profiliyle karşı karşıya kalıyoruz. Zira sistemde ne zaman olumlu bir kıpırdanma olsa bakıyorsunuz demokrasi havarileri “laiklik elden gidiye!” Diyerek ortalığı velveleye veriyor. Ülkemiz bu gerici yobaz anlayıştan daha ne kadar çekecek onu da bilemiyoruz.

Elde imkân varken ve eğitim-öğretimde yapılacak çok şey duruyorken eğitimde kaliteyi arttırma adına neden adım atılmıyor. Ne zamana kadar nesillerimizi sisteme kurbanı edeceğiz. Gelişmiş ülkelerin laiklikle gelişmediğini bilmiyor muyuz?

Uzaya fırlatılan roketler başörtüsüne takılmadı ama laikliğe takıldığı ortadadır. Umarız bu konuda yetkililer ciddi adımalar atar.