• DOLAR 32.574
  • EURO 34.834
  • ALTIN 2435.002
  • ...
Elhamdulillahi Rabbil Alemin. Vesselatu ve selamu ala resulina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmein.

Ocak ayına girince sanki yüreğime bir hançer saplanır. Hak ve batılın kılıçlarından çıkan şakırtılar kulaklarımda yankılanır durur. Yüreğimin en çok soğuduğu aydır. Ümmet bu ayda ikinci bir muharrem yaşar. Hakkın fedailerine doğru esen çetin bir rüzgarı getirir ocak. Ocaklar bize şehadeti, zindanı, ayrılığı, sürgünü, feda etmeyi, acı çekmeyi hatırlatsa da Hüseyn umuttur bizim için. Hak yolda olmak umuttur bizim için. Batılın bize olan düşmanlığı dahi umut verir bize. Zira Kur`an-ı Kerime göre tarih hak ile batılın, haklı ile haksız olanın, doğru ile eğrinin, iyilerle kötülerin mücadelesidir. Ezelden ebede sürüp giden bu mücadele eninde sonunda haklı olanların galip ve üstün gelmesiyle sonuçlanması Sünnetullah`ın bir gereğidir. Haksız ve zalim olanlarla kötülüğü yol edinenler geçici üstünlükler elde etseler bile başarıları geçici ve kısa süreli olur. Bunu tarihsel olarak ifade etmek gerekirse tarih iyi ve haklı olanlardan yanadır. Allah Kur`an-ı Kerimde açıkça iyileri ve muttakileri destekleyeceğini ifade eder.
“Şüphe yok ki Allah takva sahiplerinden ve iyilikte bulunanlardan yanadır.” (Nahl, 128) Ayetten anlaşıldığı üzere Allah takva sahibi olup kötülüklerden sakınan sorumluluklarının bilincinde olan kimselerden yanadır. Bu vasıflara sahip bir topluluk elbette iyilik ve ihsan ehli bir topluluktur. Hiç şüphesiz bunlar hakkı savunan fedakar mü`minden başkası olamaz. Aynı zamanda Mücadele Süresinin 22. Ayet-i Kerimesinde Rabbimiz kendi taraftarının mutlak galibiyetine şöyle işaret etmektedir: “Dikkat edin muhakkak galip gelecek olanlar Allah`ın taraftarlarıdır.”

Buna karşılık Kur`an zalimlerin saltanatının geçici ve yıkılmaya mahkum olduğunu, zalim yönetimlerin doğal olarak dezavantajlı durumda olduğunu vurgular. “Zulüm etmekte olanlar ise nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini pek yakında bileceklerdir.” Zalimler üstün durumda olabilirler ama bu üstünlükleri genellikle geçici olur. Zulüm beraberinde tepki ve karşı koyuş getirir. Bu fıtri isyan kısa zamanda kitleselleşir. Sonuçta zulme uğrayanlar kendilerini ezen baskı ve zülüm düzenine son verirler.

İcra edenler kim ve nasıl olursa olsun zulüm asla payidar olmaz. La Mübarek ve Kaddafi bunun en bariz örnekleridir ve Allah`ın desteği de hakkın ve adaletin kalıcı olmasını isteyen bu uğurda canlarını, mallarını, ailelerini, makam ve mevkilerini kısacası sahip oldukları her şeylerini seve seve feda edenlerden yanadır. Sözün özü Allah`ın nüsreti Hakk`ın varisi olan Ocakları, Eylülleri Aşura`ya çeviren Hüseyin Ve Selahaddinlerden ve onların takipçilerinden yanadır.