ÖYLE MUAZZAM BİR HALK
Aksa Tufânı'nın..
Bu mübarek taarruzun..
Sanırım ilk haftasıydı henüz..
Lisansüstü eğitimi için..
8-10 yıldır Türkiye'ye gelmiş..
Ve de o zamandan beridir..
Burada yaşamaya devam etmiş olan..
Bir gençle denkleştik bir programda..
Aksa Tufânı konulu bir programda..
Filistinliydi gencimiz..
Dahası..
Gazzeli idi..
Ötesi..
Bu efsanevî tufândan..
Yalnızca iki hafta önce oradaymış..
8 yıl sonra..
Yazın oraya gitmiş..
Memleketin kokusunu almış..
Şu tesbitlerini hiç unutmuyorum:
"Çok farklı bir Gazze'ydi gördüğüm..
Bu seferki..
Öncekilerin hiçbirine benzemiyordu..
Bırakın, dünyalık falan konuşmayı..
Düşünmeyi..
Hesap kitap yapmayı..
Uhrevî sayılabilecek mevzulara dahi kapatmışlardı kendilerini..
Öylesine gariplerdi..
Garipleşmişlerdi..
Garip olmuşlardı..
Uhrevî sayılabilecekleri dahi terkettikleri, derken..
Yâni..
Nasıl anlatayım..
Direniş'in geleceğini..
Stratejisini..
Stratejisini en fazla etkileyecek faktörleri..
Bunları dahi konuşmak istemiyorlardı..!
Bu kez..
Gerçekten de çok farklılardı..!"
Peki, ne diyorlardı..
Ne yapıyorlardı..
Neydi gündemleri..?
Şeklinde bir şeyler sorunca da..
Bu genç farkında mıydı, bilmiyorum ama..
Bu halkın..
Bu mübarek Gazze halkının..
Asıl ayırıcı özelliği..
İşte o vakit dilinden dökülüverdi:
"Hazırlık ile meşgulüz..
Çok büyük şeyler olacakmış gibi hazırlık yapıyoruz..
O söylediklerinin hiçbirine ayıracak vaktimiz yok..
Hem..
Artık..
Bir önemi de yok..!
Allah Teâlâ bize
'Hazırlanın' demiş ya..
Başkası bizi ilgilendirmez!"
Allah, Allah..!