ANA
Annelik..
İnsanlık tarihinin gördüğü en büyük değer..
İnsanlar arası ilişkinin zirvesi..
Öyle ki, en büyük insaniyet olan İslam'ın, en koyu tondaki kırmızı çizgi olarak itibara aldığı tarifsiz makam..
Allah ile kul arasındaki ilişkiyi bile bir nebze dahi olsa anlamak için başvurulabilen tek temsil..
Evet, İslam'da en kırmızı çizgi iman-şirk mevzusudur.
Lâkin, hemen akabinde ise anne hakkı gelir.
Anne hakkı dedimse, tam tekmil..
Yani ayaklarının dibine kadar!
Dünya imtihanının mükâfatı cennet bile onların ayaklarının altına bağlanmış.
Aman Allah'ım, ne muazzam!
Mâsivânın tümü bu makamın eşsizlik ve yüceliğinden, başını eğip hürmet ediyor.
Hani, tüm melekler İnsanlık adına Adem Aleyhisselam'a ta'zim secdesi etmişti ya!
Anası olsaydı, herhalde Adem Aleyhisselam da anasına secde ederdi.
Bir de bu ahir zamanda, sanki daha bir değerli gibi bu annelik.
Hele de güngörmüş, saçlarını ağartmış anneler..
"Ahir zamanda kocamış kadınların dinine tutunun" demiyor mu selefimiz?!
Fesadın tüm renkleri, çekiciliği ve yaygınlığı ile hepimizi, evet hepimizi sarıp kavurduğu bu kahrolası, nefes daraltan iklimi biraz olsun hafifleten anne değil mi?
Nasıl olmasın ki?
Hansâ Radıyallahu Anha validemiz gibileri değil mi, en vahşi saldırı ve akımlara o kocaman ve eşsiz yüreğiyle karşı duran ve tersine çeviren?!
Allah yolunda savaşmaları için bizzat kendisi teşvik ettiği dört oğlunun şehit düştüğü haberi gelip Resulullah'ın hayatta olduğunu duyunca hamd eden o büyük anamız Hansâ!
Salt annelik değil mi bunu yaptırabilen?
Başka bir şeye ihtiyaç var mı?
Çok iddialı sözler olmasını istemem ama tek başına annelik bu kadar muazzamdır.
Bu denli ta'zim gerektirir.
Bundan, henüz hayattayken kıymetini bilmek lazım.
Cemalini müşahade Edip görebilme imkânınız varsa hâlâ gözünüz Aydın.
Vefat etmişlere ise Rabbim rahmet eylesin!