• DOLAR 32.318
  • EURO 35.111
  • ALTIN 2300.388
  • ...

Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selam da O’nun pak Rasulüne olsun.

Öncelikle çarşaf ve peçeden özür dileyerek başlıyorum yazıma. Zira tesettürün sorunla anılması, kinaye bile olsa hoş değil. Ancak son zamanlarda görüyoruz ki tesettür, artık eski manasından çıkmış, bambaşka bir boyuta taşınmış.

“Helaldir” diyerek azar azar indirilen peçeden yüzler görünmeye başlamış, o da yetmemiş kılık kıyafette reforma(!) gidilmiş, koyu renk ve geniş pardösünün yerini süslü, boncuklu, yırtmaç detaylı feraceler almış. Kimseye lafımız yok, helal ya nasıl olsa, yapın! Ama tesettürün, özellikle de çarşafın ve peçenin küçük düşürülmesine de tahammülümüz yok.

Her taraftan bir ses yükseliyor, “Caizdir, caizdir” diye. Caiz diye her şeyi yapmak ve terk edilen şeyin aleyhinde konuşmak mı gerekiyor? Vallahi çarşafa laf atan eski çarşaflıların tavırlarıyla karşılaştırdığımda, annemin beni ilk çarşaflı gördüğünde “Hortlak gelmiş!” deyip evine almaması bile bu kadar incitmedi. Çıkarıyorsanız çıkarın ama birileri gibi “Teferruat!” demeyin.

Her şey bir yana, bir tek Seydalarımızın hakkında konuşmadığımız kalmıştı. “Yıllarca bizi kısıtladılar, çarşaf peçe farzdır dediler. Ama ferace ile yüz açık da oluyormuş.” Olmuyor kardeşim işte, ama olmak zorunda bıraktınız. Kadının eşi için şeklini bozmadan kaş alması caizdir, denildi. Olay o boyuta geldi ki, o fetva kaldırıldı. Bu gidişle yüz açma fetvası da kaldırılacak.

Özellikle de basın yayın organlarında bir şeyler yapıyorsanız yüzünüzü açmanız gerekiyormuş gibi bir algı var. Bu telkini kanalın veya vakfın görevlileri değil, bizzat çarşaflı bacınız yapıyor. Yüzümü neden açayım? Evlenecek miyim? Efendimiz (asv) erkeklere evleneceği kadının eli ve yüzüne bakmasını tavsiye ediyordu. Çünkü el ve yüzde insan vücudunun bütün şifreleri gizlidir. Buna rağmen neden bu gevşeklik? Açan açsın ama çarşafa, peçeye, çarşafı tavsiye etmiş hocalarımıza laf atmak kimsenin haddine değil.

Hz. Âişe kadın erkek herkese ders veriyordu. Ama ne nasıl olması gerekiyorsa öyle yapıyordu. Kadınlara yüz yüze, erkeklere perde gerisinden. Müminlerin annesi olduğu ve kimsenin kendisine nikâhı düşmediği halde böyle davranmıştır. Zamanın müçtehitlerinden, ashabın ilimde en ileri gelenlerinden olmasına rağmen yüz açmaya da erkeklerle aynı ortamda bulunmaya da fetva vermemiştir. Özel bazı meseleleri erkek yeğenine özel ve uygulamalı olarak anlatmıştır. İşte hikmet budur.

Düne kadar tanınma sorunu vardı, çarşaf ve peçe hoş karşılanmıyordu. Bugün herkes maske ile dolaşıyor sokaklarda. Demek ki çarşafta değil kafada sorun var. İnançsızlar için bir şey demiyorum da Allah bizim Müslüman bacılarımıza hidayet versin.  Âmin.