İlmin Kapısı İmam Ali(ra)’den
Bir adam Hz. İmam Ali’ye (ra) geldi ve:
“Sana sormak istediğim dört sorum var” dedi.
İmam Ali(ra):
“Buyur, sor!” dedi.
Adam:
“Vacip(farz) nedir? Vacipten evvel vacip nedir?” dedi.
Hz. İmam Ali(ra):
“Tövbe etmek vaciptir; günahları terk ise ondan önce vaciptir.” dedi.
Adam sordu:
“Yakın nedir? Yakından yakın nedir?”
Hz. İmam Ali cevap verdi:
“Kıyamet yakındır; ölüm ondan daha yakındır.”
Adam sordu:
“Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir?”
Hz. İmam Ali cevap verdi:
“Dünya acayiptir; dünyayı sevmek ise ondan daha acayiptir.”
Ve adam son olarak, şunu sordu:
“Zor nedir? Zordan daha zor olan nedir?”
Hz. İmam Ali bu son soruya da şöyle cevap verdi:
“Kabir zordur; azıksız, amelsiz kabre girmek ise ondan daha zordur.”
Hûşu olmayan namazda, lüzumsuz şeylerden kaçınılmayan oruçta, tertile riayet edilmeden yapılan kıraatte, günahlardan sakındırmayan amelde, cömertlik bulunmayan malda, sıkı bağlılık bulunmayan kardeşlikte, ihlas olmayan duada hayır yoktur."
Yapman gereken hayırlı, yararlı işleri yarına bırakma. Bakarsın yarın olur da sen olmazsın.
İnsanlara faydası olmayanları, ölülerden sayın gitsin.
Dil pek keskin bir kılıçtır. Kan akıtmadan can yakar.
Güzel bir karakter, güzel bir yüzden daha uzun ömürlüdür.
Sözlerinin amellerinden sayıldığını bilen kimse, az konuşur ve ancak kendisini ilgilendiren şeyleri söyler.
İnsanlar, bilmediklerinin düşmanıdır. Kalbini, nasihatle dirilt; hikmetle aydınlat. Zaman uzasa da; sabreden kişi, zaferden mahrum olmaz.
En büyük zenginlik, akıl.
En koyu fakirlik, ahmaklık.
En kötü yalnızlık, böbürlenmek.
En değerli onur, güzel ahlâktır.
Ahmakla dostluktan sakın, çünkü o sana faydalı olmak isterken zarar verir.
Yalancıyla dost olma. Çünkü o, senden uzak duranı sana yaklaştırır, yakınını da senden uzaklaştırır.
Cimriyle de dostluk kurma, çünkü ihtiyaç duyduğun şeyi senden uzaklaştırır.
Kötü yolda olanlarla da dost olma, çünkü seni ucuza satıverir.
Sana kızdığı halde, bir kötülükte bulunmayan insanı kendine arkadaş edin. Çünkü öfke insanın karakterini ortaya çıkarır.
Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanın bir anlamı yoktur.
Ayıbın en büyüğü, sende olan bir ayıpla başkasını kınamandır.
Sıkıntı ve musibetlere karşı iki şey ile Rabbine sığın; Sabır ve Namaz.
Fakirin ihtiyacı zenginin israfı kadardır.
Fazla yemek ve yemek üstüne yemekten kaçının. Zira fazla yiyen kimse fazla hasta olur.
Her sırtını sıvazlayanı dost sanma, belki bıçaklayacak “Yer” arıyordur.
Sabır iki kısımdır; belaya sabır iyi ve güzeldir. Bundan daha güzeli, haramlara karşı sabırdır.
Mürüvvet; insanın, kendisini lekeleyecek şeylerden kaçınması ve güzellik kazandıracak şeylere yaklaşmasıdır. Fazilet, gücü yettiğinde affetmektir.
Söz sizin ağzınızda olduğu sürece sizin esiriniz, söz ağzınızdan çıktıktan sonra siz sözünüzün esiri olursunuz.
Dil, cismi küçük yırtıcı bir aslandır, onu sağlam bağla.
Sana niçin yaptığını sorduklarında utanacağın ve yalanlamaya kalkacağın işleri yapmaktan çekin.
Zamanının bir kısmı maziye karıştı. Geride kalan günlerinin sayısı da belli değil, fırsat varken çalış.
Sırrını iki kimseden başkası bilmesin. Sen ve Rabbin
Fırsat karınca yürüyüşü ile gelir, yıldırım hızı ile gider
Ey insan; senin için dün geçmiştir. Bir daha geri gelmez. Yarın ise kesin değildir. O halde dem bu demdir… İçinde bulunduğun anı iyi değerlendir.
