• DOLAR 32.516
  • EURO 34.571
  • ALTIN 2492.732
  • ...

Gariptir, referandumda “hayır” cephesinde yer alanlarda bir HÜDA PAR düşmanlığı almış başını gidiyor. Bunun hikmeti önemlidir. Baştan belirtelim ki Türkiye, HÜDA PAR'ın siyaset anlayışına alışmalıdır. Bu milletin, günümüz siyaset konjonktürünün bu partiye şiddetle ihtiyacı vardır. Nedenine gelince: HÜDA PAR`ın idealleri reeldir, rasyoneldir. Cesur ve dürüst bir kitle sahibidir.  Pragmatist veya oportünist değildir. Bunlar, bir partinin sevilmesi ve öne çıkması için yeterlidir. Bununla beraber aynı idealler huzur ve sükûneti sevmeyen, maslahat düşmanlarının kinlerini celp etmesi için de yeterlidir.

HÜDA PAR, ortaya koyduğu idealler ve erdemli duruşla, Türkiye`nin tüm sorunlarını kökünden çözebilecek potansiyeli taşıdığını ortaya koymuştur. Partisel menfaatleri elinin tersi ile iterek, toplumun maslahatını öncelemesi, şimdiye kadar kurulmuş tüm partilerden farklı olduğunu kanıtlamış ve aslında Türkiye`nin istikbaline damgasını vuracağını daha şimdiden ispatlamıştır.

HÜDA PAR`ın farkını biraz açmak gerekir;

Türkiye`nin sorunları bellidir. Cumhuriyet kurulduğundan beri, birlik ve bütünlüğü bozan, gücü dağıtan, kardeşlik ve adaleti ortadan kaldıran, dünyanın güç dengesi kulvarında bu toplumun ayağına pranga olan, aslında herkesçe malum, birkaç sorunumuz vardır. Köklü çözüm isteyenler açısından yol haritası da aslında bellidir. Yüz yıldır, hiçbir partiye bu sorunların çözüm adresine doğru yol aldırmadılar. Bu toplumun küçülmesini, küçük kalmasını, eskiden olduğu gibi adalet ve kardeşlik ruhunu hayata geçirerek İslam`ın medeniyet projesini hayata geçirmesini istemeyenler, hep akameti dayattılar. Siyasetin ve stratejilerin rotasını çıkmaz sokaklara, çıkmaz yollara kanalize edip durdular.

Çözümsüzlükte geçen yıllar, çözümü bilmemekten kaynaklanmadı maalesef. Aslında tüm partiler, sorunu da çözümünü de çok iyi biliyorlar. Ancak bunu ifade edecek, programına koyacak, kendisine strateji haline getirecek, idealleştirecek iradeyi tercih etmediler. İradesizliği, çözümsüzlüğü, küçük kalmayı bir strateji haline getirdiler.

HÜDA PAR yola çıktığı ilk gün, çözümsüzlüğü reddetti. Sorunları da çözümünü de net olarak isimlendirdi. Vesayetçiler, statükocular, bu halkın orijinal hiçbir değerini üzerinde taşımayan, ancak kendisini devletin de milletin de sahibi görenler, düşmanlıktan bir an bile geri durmadılar.

HÜDA PAR diyor  ki:

Her hususta adaletin yeniden tesisi, birinci hedefimizdir.

Siyaset, bütün gücünü toplumun temel değerlerinden almalıdır. Devletin hiçbir kutsiyeti yoktur. Değerli olan, toplumdur. Toplum sistemle değil, sistem toplumun temel değerleri ile uyumlu hale gelmelidir. Dolayısıyla devlet de siyaset de bu esas ile yeniden tanımlanmalıdır.

Adalet, hiçbir şeye feda edilemez. Bu ülkede yaşayan insanlar arasındaki adaletsizlik, ancak kardeşlik esas alınarak çözülebilir.

Bu halkın inancıyla çatışan bir devlet sisteminin bu ülkeye verebileceği bir şey yoktur…

Daha fazlası için parti programına bakılmalıdır. Bu parti, kurulduğu günden beri Türkiye siyasetine çok şey kattı. Her geçen gün özgül ağırlığı daha da artıyor. 6-8 Ekim olaylarında ve 15 Temmuz darbesinde büyük oyunları bozmayı başarmış, bu toplumu ve temel sorunlarını iyi bildiğini ispatlamıştır. Ancak daha uzun bir yol kat etmeleri gerektiği de bir realitedir.