• DOLAR 32.576
  • EURO 34.79
  • ALTIN 2491.14
  • ...

PKK kamyon dolusu bombaları şehir içlerinde, sivillerin arasında patlatıyor. Şehir içlerinde çıkardığı çatışmalarla şehir içlerini savaş alanlarına çeviriyor. Halkı her türlü mağdur ediyor. Bugüne kadar sayısız katliamlar işledi. Kadınları ve çocukları öldürdü. Beşikteki bebeklere kurşun sıktı. On binlerce eve, çocuklarının cenazelerini gönderdi.

Bütün bunların yanında ABD`den Rusya`ya, israilden diktatör rejimlere kadar uluslararası her türlü kirli ilişkiye giriyor, bütün zalim güçlerle ittifaklar kuruyor.

İçeride de geçmişin derin devleti başta olmak üzere ne kadar halk ve İslam düşmanı varsa hepsi ile kol kola.

FETÖ ile işbirliğine gidiyor; seçimlerde asker ve polis sandıklarından en yüksek oyu HDP alıyor.

Bu memlekette başta Kürt sorunu olmak üzere, bütün sorunların ve zulümlerin sebebi olan CHP ile yol alıyor. Yeri geldiğinde CHP`ye ve de MHP`ye ittifak çağrıları yapıyor.

İslam`a ve Müslümanlara düşmanlığını en şiddetli şekilde sergiliyor ve diğer Kürt oluşumlara hayat hakkı tanımıyor, Kürtleri öldürmekten çekinmiyor.

Niyette, ideolojide, amaçta, pratikte zulüm ve kirlilik adına ne ararsan PKK`da var. Ama bütün bunlara rağmen mensupları ve taraftarları toplum içinde, medyada, siyasette PKK`yı ve uzantılarını, kanlı ve bir o kadar vahşi ve kirli savaşını savunuyorlar. Bunu yaparken de en ufak bir suçluluk psikolojisine girmiyorlar.

Öbür taraftan niyeti, inancı, amacı, pratiği tertemiz Müslüman, PKK`nın kendisini soktuğu suçluluk psikolojisi ile hareket ediyor. Daha doğrusu hareket edemiyor. Çünkü PKK, kara propaganda ve ithamları ile, onun halka gidecek ayaklarını, elini kolunu ve hakkı anlatan dilini bağlamış.

Ne acıklı bir tablo!

PKK bunu yaparken şeytanca taktikler kullanıyor. Sürekli yalan ve iftiralarla itham ediyor. İblis gibi vesveselerle sürekli Müslümanı savunma pozisyonunda tutup, bir taraftan savunmada yıpratıyor, diğer taraftan da kendisine iş yaptırmıyor.

Bu psikolojiye girmek, bitmektir. İstemeyerek de olsa PKK`nın etkisine girmektir. Mücadeleyi kaybetmektir.

Bunu bu coğrafyada sadece PKK yapmıyor. Diğerleri de yapıyor.

Aynı psikolojiye, ne milliyetçi devletçi Müslümanların, ne Türkçülüğün, ne iktidarın, ne muhalefetin, ne tekfircilerin, ne şiicilerin, ne Sünnicilerin, hiç kimsenin etkisinde girmemek gerekir. Doğru bildiğimizi doğru olarak gördüğümüz zaman ve zeminde çekinmeden dile getirmeliyiz. 

HÜDA PAR olarak bunu yapıyoruz ve HÜDA PAR bunun için var. Söylediğimiz bir doğruya Türkçüler, bir diğerine Kürtçüler kızabilir; birine iktidar, diğerine muhalefet kızabilir; birine şiiciler, diğerine tekfirciler, Sünniciler kızabilir... Bütün bunlara aldırmadan ve takılmadan doğruları söylemeli ve yolumuza devam etmeliyiz.

PKK/HDP her şeyi yapıyor, herkesle ittifak kuruyor. AK Parti FETÖ ile ittifak kuruyor ve MHP ile Türkçülük yapıyor; Türkiye ABD`nin askeri üslerini barındırıyor, ABD ve Batı ile müttefik; İran, katliamlar işleyen Rusya ve Esed ile ortak hareket ediyor...

Bu coğrafyada herkes her şeyi ve hatta haramları bile siyaset ve çıkarlar adı altında kendilerine caiz görüyor, söz konusu HÜDA PAR olunca da helal olanı dahi HÜDA PAR`a haram kılıyorlar. Caiz olanı dahi HÜDA PAR`a yaptırmamaya çalışıyorlar.

Bunlara söylenecek tek şey var: HADİ ORDAN!