• DOLAR 32.602
  • EURO 34.822
  • ALTIN 2495.037
  • ...

İktidar bir taraftan Amerika`nın ekonomik saldırısı altında olduklarını söylüyor, halkı Amerika`ya karşı direnmeye çağırıyor; öbür taraftan ekonomi yönetimini Amerikalı bir şirkete teslim ediyor.

Hükümete yakın bütün basın organlarında da geniş bir şekilde yer bulan haberi okuyalım önce: Bakan Albayrak, Birleşmiş Milletler 73. Genel Kurul görüşmeleri için bulunduğu New York`ta, Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) tarafından düzenlenen 9. Türkiye Yatırım Konferansında konuştu.

Özellikle değişim ile ilgili yeni bir birim kurduklarını aktaran Albayrak “Yeni program bünyesinde kurulan Maliyet ve Dönüşüm Ofisi için uluslararası yönetim şirketi McKinsey ile çalışmaya karar verdik. 16 bakanlıktan temsilcilerin bulunduğu bu ofis, tüm hedeflerimizi ve sonuçlarımızı her çeyrekte kontrol edecek” dedi.

McKinsey, merkezi New York`ta bulunan ve 58 ülkede bürosu bulunan finansal bir danışmanlık ve denetim şirketi. Ekonominin nasıl olması gerektiği konusunda fikir veriyor, projeler üretiyor, akıl hocalığı görevi görüyor, sonra da tavsiyelerinin yerine getirilip getirilmediğinin takipçisi oluyor, denetliyor.

Gel de çık işin içinden! Bu nasıl Amerikan karşıtlığı, bu nasıl bağımsızlık? Hükümeti anlayana aşk olsun! İktidarın yapıp ettiklerini anlayan varsa lütfen bizi de aydınlatsın.

Amerika`nın ekonomik saldırısı altında olan bir ülke, kur ve döviz saldırılarıyla resmi para birimi değersizleştirilen ve ithal ürünlerine ağır vergiler getirilen bir devlet; ekonomisinin denetlenmesi işini saldırgan ülkenin şirketlerine havale ediyor.

Biz halk olarak, vatandaş olarak hükümetin Amerikan karşıtlığına nasıl inanacağız şimdi? Adamlar bizim tam 16 bakanlığımızı denetleyecekler. Ekonomik anlamda tüm hedef ve sonuçlarımız üzerinde söz sahibi olacaklar. Yap dediklerini yapacağız, yapma dediklerini yapmayacağız.

Amerikan karşıtlığında samimiysek ve Amerikan politikalarının düşmanca olduğuna inanıyorsak( ki kesinlikle Amerika düşmandır, 15 Temmuz`da bunu net gördük) o zaman bu şeytani güçten kurtulmak için ne gerekiyorsak yapmalıyız. Cesur olmalıyız, bedel ödemek gerekiyorsa onu da yapmalıyız.

Amerika`dan kurtulmanın yolu her şeyden önce Amerika`nın başını çektiği küresel sömürü sisteminden uzaklaşmaktan geçer. Batı ile, NATO ile, uluslararası Kapitalist şirketler ile yollarımızı ayırmadığımız, askeri, kültürel ve ekonomik sistemimizi onların denetiminden kurtaramadığımız müddetçe Amerika karşıtlığı, Batı karşıtlığı ham bir hayal olmaktan öteye geçmez.

Amerika karşıtlığı konusunda halkınızı iknaya çalışacaksınız, bağımsızlığınızdan ödün vermediğiniz için saldırı altında olduğunuzu öne sürüp bu anlamda bedel ödeyen halkınızı sabırlı olmaya davet edeceksiniz; sonra da ekonominizi sömürgeci Amerika`nın bir şirketine emanet edeceksiniz…

Olmaz bu işte! Kimse buna inanmaz! Bizi, bu ülkenin halkını Amerika karşıtlığına inandırmak istiyorsanız daha tutarlı ve samimi politikaları hayata geçirmeniz lazım.

Gerçekten Amerika`nın sömürgeci, küstah, şımarık, çıkarcı, aşağılayan, şeytani politikalarından kurtulmak ve bağımsız bir ülke olmak istiyorsanız Amerika ile cesurca ve samimiyetle mücadele edin. O zaman göreceksiniz ki bu halk aç kalma pahasına da olsa sizin arkanızda duracaktır.