• DOLAR 32.596
  • EURO 34.825
  • ALTIN 2510.073
  • ...

Bir yere doğru hareket etmek uyumak ve gaflet haliyle mümkün değildir. Yukarı doğru hareket halinde olan uyanık olmalı ve hedefini göz önüne almalı. Hedefe doğru giden mesiri iyi tanımalı ve kendisini bu elzem olan yola sevk etmelidir.

Uyanış ve tam bir dikkat için irfan yolunun yolcusunun bu yolda dikkat etmesi gereken noktalar vardır.

Marifetullah`ın artması ve bahşedilen nimetler için şükür: Allah`ı ne kadar çok tanısak O`na olan aşkımız daha fazla olur ve bize bahşettiği nimetlerin daha çok farkına varırız. Öyle nimetler ki karşılığında şükür gerekiyor. Yani biz bu var olmayı veya bunca nimetle rızıklanmayı hak etmek için bir iş yapmadık. Aksine Hak Teâlâ bize minnet ederek lütuf ve inayette bulunmuş ve bunca nimeti bizlere ihsan etmiştir. Sadece bu bakış açısı bile bize bütün bu nimetleri bahşeden zat olan Hazreti Hak Teâlâ hakkında nasıl bir teslimiyet ve bağlılık içinde olmamız gerektiğini ortay koyuyor.

Nimet ve nimet sahibi hakkında bizim layıkıyla davranmadığımızın bilincinde olma: Sadi çok güzel söylemiş. Elin ve dilin yapabileceği şükür, hiçbir zaman bahşedilen nimetlerin hakkını eda edemez. Çünkü her nimet için şükür gerekiyor ve her şükür için de bir şükür lazım. Doğrusu İlahi nimetlerin bizim sunacağımız şükürlerle hakkının ifa edilmesi mümkün değildir. Bu bahşedilen nimetler ve onlar için gerekli olan şükre lakayt olma ve unutma; uyuşukluk ve gaflete sebep olur. Onların farkında olma ve bunun için gereken hassasiyetin gösterilmesi, bizzat bu bile uyanık olma ve Yakaza durumuna ulaştırır.

Günahlara dikkat etme ve onların tehlikelerinin farkında olma: Günahlar hakkında gaflete dalma ve onlardan kaynaklanan tehlikeler Allah Teâlâ`dan uzak durmaya ve Likaullah `tan mahrum olmaya neden olur. Allah yolcuları Allah`ı görme arzusu içindedirler. Ama günahlar ve kirlenme buna iki türlü zarar verir.

Birincisi; Allah`a yönelme ve Likaullah arzusu yerine kendi hava ve hevesinin peşinde koşmasına ve şehvetine esir olmasına sebep olur. Bunun kendisi arifin hedefiyle tezat oluşturuyor.

İkincisi; günahların tesiri kemalden mahrum olmaya ve kemale doğru olan yolculuktan alıkonmasına neden olur. Yukarda bahsettiğimiz gaflet uykusundan uyanma ve bu uyanışın Allah`a doğru olan yolculuğun ilk adımı oluşunu göz ardı etmeyelim. Çünkü irfan; gafleti kemale engel olarak görüyor ve Yakazayı da nefsin arınması için yerine getirilmesi gereken şart olarak kabul ediyor. Kusurlardan uzaklaşma ve kemale erme, bir hareket gerektiriyor. Bu yolculuk uyanışla müyesser olabilir. Sadi diyor ki:

“Harem önde duruyor ve haramiler arkada. Eğer gidebildiysen kazanmış ve daldıysan ölmüşsündür.”

Likaullah Haremi önümüzde duruyorsa mutlaka şeytan ve şeytani nefsin arzuları hırsız ve korsanlar gibi arkada tuzak kuruyorlardır. Burada düşen ve ya pes eden haramilere yenilir ve ölmüş sayılır. Kazanmak ve bu haramileri atlatmak gerekir. Böylece o Likaullah dergâhına erişilebilir. İşte bu gidişe uyanış deniliyor.

İrfani bakışa göre seyr`ü sülûk ehli olmayanlar uykudadırlar ve sarhoş olarak adlandırılırlar. Makam, gurur, mal ve şehvet aklı bir maske gibi örter. İnsanın uyanmasına izin vermez ve hakikati görmesine engel olur. İşte buna sarhoşluk denir.

Hz. Ali (kv) Nehc`ül Belağa`nın 224. hutbesinde şöyle buyuruyor:

 “Aklın uykuya dalmasından Allah`a sığınırım.”

Eğer akıl uykuya dalarsa özelliklerini gösteremez. Aklın işlevi yok olur. Yakaza ve uyanış işte bu aklın gafil olma durumuna karşı bir durumdur. Arif uyanmalı, onun kalbi ve anlayışı Hakikate yönelmelidir. Yaradılışın hedef ve gayesini bilmeli ve bu hedefe ulaşmak için yola çıkmalıdır. Bütün bunlar uyanışın neticesinde olur. Öyleyse salîkin yolculuğunun ilk durağı “Yakaza” veya “Uyanış” durağıdır.

Yazarın Diğer Yazıları