Nankör insanoğlu

İnsan ve cinleri ancak ve ancak kendisine kulluk yapmaları için yaratan yüce RAB ,  insanı yeryüzüne gönderdiğinde,insanın  yaşamını  sürdürebilmesi   için akla-hayale gelebilecek her  tür ihtiyacını da yaratmıştır.İlahi  lütfunun gereği .

Ve yine Hikmetinden sual sorulmayan Rab,”yerde olanların hepsini sizin için yarattım.(bakara-29)” ve “Allah yeri canlı yaratıklar için meydana getirmiştir.(rahman-10)” diyerek, canlı  varlıklar ve insanlığın hizmetine sunmuş olduklarını  bir bir detaylı olarak yüce kitabımızda bize bildirmektedir.

Şöyle ki; en başta kesin olarak tüm canlıların rızıklarının  kendisine ait (hud -6) olduğunu bildirirken , yeryüzünün sarsılmaması için dağları yarattığını(enbiya -31) bulmanız  için yıldızları (enam -97)vakti ayarlamamız için güneş ve ayı (yunus -5) uyuyup dinlenmek için geceyi örtü(enam-96)geçimimizi  sağlamamamız için gündüzü (nebe-6) ,taze et yememiz ve takı süsleri için denizi( nahl -94) gökten su indirerek yerde biten ekinler zeytin,hurma, kabuklutaneler ve üzümler(nahl-10) bizim istifademize sunarken bize korku ve ümidi yaşatmak için şimşeği (rad-12) yaratmıştır.Bir yandan bunları bildirirken diğer yanda ise Rahman suresinde baştan başa nimetlerini sayarak insanoğlunu ikaz etmektedir.

Diğer taraftan bir insanı dünyaya getirmek , onu hayata hazırlamak için bir dişi ve bir erkekten yepyeni yuvalar kurulur.İnsanoğlunun yatması  - kalkması , yemesi-içmesi , gelişip-büyümesi için her türlü ortamlar hazırlanıp gereken bütün ortam   oluşturulur. Hazırlanan mekanlar (sınıflar) ise, ihtiyaca göre dizayn edilerek insanoğluna eğitim alanında hizmet vermektedir.

Neticede yine hep hizmet hep hizmet var. Bu taş devrinde de öyleydi , şimdi de öyle . Ha imkanlar kıt mıydı ? Tabi ki de her dönem imkan dahilinde. Tek amaç , insanoğluna ihtiyacı olan bedeni ve ruhi gereksinimlerini karşılamak. İlk mürebbileri olan anne-babası gibi eğitimcilerin de gerçek manada emekleri var.

Gel gör ki insanoğlu bütün bu anlatılanlara layık mı ? Layık oldu mu ? Bu tartışılır . Melekler mertebesine yükselebilen  olduğu gibi, esfele batmış, fucura dalmış olanlar da olmuştur. Bütün bu emeklere rağmen inanması güç olsa da .

Teşbihte hata olmasın, hani annelerin söylediği bariz örnek “ yemedim-yedirdim, giymedim-giydirdim, saçımı süpürge ettim. Sonucu bu mu olacaktı?“ lafı gibi. Yaratıcı da, tüm vermiş olduğu nimetlere rağmen insanın içinde olmuş olduğu duruma karşı yukarda da bahsetmiş olduğum gibi Rahman suresindeki soruyu soruyor.” Rabbimizin nimetlerinden hangilerini yalanlıyorsunuz?”

Rabbimiz; ”Kendisinden isteyebileceğiniz her şeyi size vermiştir. Allah`ın nimetini sayacak olsanız bitiremezsiniz. Doğrusu insan, pek zalim ve çok nankördür.”(İbrahim-32,34) buyuruyor.

Üstelik de bu nankörlüğüne birebir kendi şahittir,(kıyamet-14).

Rabbim bizi, ancak hayırlarımıza şahit olanlardan etsin(amin) 

ALLAH`A  EMANET OLUN