Muhaceratınız Mübarek Olsun

İlk vahiy gelmişti. Peygamber ilan edilmişti. Dağların bile kaldıramayacağı ağır yük omuzlarına bindirilmişti. Fakat ilk başta farkına bile varmamıştı. Bana gelen “Cin mi, şeytan mı, deyivermişti. Vahyin devamına gelince o zaman emin olmuştu. Akabinde “kalk! Ve uyar” ayetiyle toparlanmış ilk olarak en yakınlarından olmak üzere işe koyulmuştu. Daha sonra genel davete başlamıştı.

Derken daveti duymayan tek bir ev bile kalmamıştı. Hira`da doğan ışık etkisini göstermiş bir bir kalpleri aydınlatmıştı. Gizlice Darul Erkam`ı şenlendirmişlerdi. 40 kişi olunca açık apaçık ışıklarını saçmaya başlamışlardı.

Ne var ki çekemeyenler, gözleri kör, kulakları sağır ve kalpleri mühürlüler tarafından engellerle karşılandılar. Eziyet, işkence yıldırma planlarını bir bir icra etmeye başlamışlardı bile. Yasir ailesi, Kara Bilal nasibini almıştı. Eziyet almış başını gidip işkenceler artmaya başlayınca hicret, emri verilmişti, Habeşistan`a sığınmaya başlanmıştı.

Onların taşıdığı meşale günümüze değin taşınarak tarih tekerrür etmiş bir kere.

İman azığından nasibini alanları aynı akıbet sarıverdi. İslam`dan nasiplenip İslami mücadelede yerlerini alanlara da aynı muamele, aynı karalama ve yıldırma politikası baş gösterince yine asırlar öncesi bulunan “Hicret” çözümüne başvurulup, muhacerata mecbur bırakılan nur yüzlü yaşlı, genç kadınlar çoluk çocuklarıyla kervanda yerlerini aldılar bile. Zamanın Habeşistan`ına malını, mülkünü, eşini, dostunu, yaşlı anne – baba çocuklarını bırakarak çileli yolculuklarla yerlerini aldılar bile.

Muhaceratınız mübarek olsun ey 65 yaşındaki beldemizin Mollası, ey 55 yaşındaki çileli bacım, ey kucağındaki bebeğiyle koltuk değneğine muhtaç gül yüzlü bacım. Eşi iki yüklü genç kardeşim, ey evini barkını satıp ailesi ile memleketler değiştiren taptaze muhacir kardeşim.

Ve sizin de muhaceratınız mübarek olsun, ey yıllardır memleket yüzüne hasret kalan kardeşlerim, Peygamber Efendimizin Mekke`den hicret ederken Mekke`ye hitaben “Ey Mekke! Bil ki ben seni çok seviyorum, fakat beni senden zorla çıkarttılar” dediği gibi memleket aşığı olduğu halde zorla hicrete zorlanan ağabeylerim.

Bilmediğiniz, tanımadığınız mekânlara gitmeye mecbur bırakılanlar. Rabbim sizi Mahşer yerinde sevdiklerinizle bir araya getirsin inşaallah.

Selam olsun size.