Allah cc yolunda Creative (Kreatif) Gençlik 2
Musa(as)’ın hayatında iradesi dışında veya iradesiyle gerçekleşmiş 6 yolculuk var. Anne kucağından Firavunun sarayına yolculuk. Gençlik çağına gelince Firavunun sarayından şehrin içine ve oradan da on yıl kalıp aile kurduğu güvenli Medyen’e yolculuk. Sonra ailesiyle dönüş ve kardeşi Harun’la birlikte Firavunun sarayına yolculuk. Sonra kavmiyle denizi geçip Filistin’e giden yolculuk. Tur dağına Allah-ü Teala ile mükaleme için yaptığı yolculuk. Hızır’la buluşmak için gittiği yolculuk.
Musa(as), Hızır(as)’a giderken yanında bir genç vardı. Ve ayeti kerime; Hz.Musa ile bu genç yardımcısının Hızır(as)’ı bulduklarından söz eder. Bu genç Hz.Musa(as)’ın Hz.Hızır’(as)la kısa süren yol arkadaşlığına eşlik etmese de sonrasında düşman kavme sızıp, getirdiği bilgiyle cesaret veren iki kişiden biridir ve kırk yıl sonra mukaddes beldeyi (Filistin’i) fetheden kişidir. İsmi açıkça zikredilmese de tüm kaynakların ittifakıyla bu genç Yuşa b. Nun’dur.
Tabi nice sırlarla birlikte herhalde ulü’l azm bir Peygambere eşlik etme şerefi onu Hz.Hızır’la karşılaşmaya, düşmanı gözlerde küçülten şecaati ise ona fethi nasip etti diyebiliriz.
Peygamberlerden(asm) sonra da Allah dostlarıyla birlikte yol yürüyen gençlerin de öyle yüksek dereceleri vardır.
Velhasıl biz geçen yarım bıraktığımız konumuza dönelim.
İslamın gencindeki heyecan için kullandığımız üçüncü vasıf kreatif olmaktı. İngilizcesi yaratıcılık. Mecazi olarak gelişigüzel söylense de mümkün mertebe kul için “yaratcı” sıfatını kullanmayı uygun görmediğimizden creative kelimesini “imkan üretmek” veya “kutunun dışında düşünmek” diye çevirebiliriz.
Bu da evvela genç zihnin dinamizmine ihtiyaç duyuyor. Alışmışlığın pasif perdesini sürekli yırtarak yeni bir yol bulmak, öğrenilmiş çaresizliği ters çevirip daima çare öğrenmek ve öğretmek. Yokluğa, zorluğa, darlığa, sığlığa, azlığa, kuşatılmışlığa teslim olmadan şartları değiştirecek adımlar için kafa yormak.
Ve bunu istişarenin bereketiyle ve doğru risk analiziyle Allah’a dayanarak yapmak.
Kreatif düşünce aslında zaferin yahut fethin mukaddimesi, öncesi sayılabilir. Çünkü kutunun dışında düşünmek tamamen ilahi bir lütuftur.
Daha önce zikrettiğimiz Genç İbrahim’in(as) kıssası baştan sona bunun misalleriyle doludur. Büyük put ve balta olayı ile toplumun donmuş olan muhakemesini hedefleyerek bir imkan üretmiştir. Hz.Yusuf(as), zindanı bir tutukluluk yeri olarak görmemiş orayı medreseye dönüştürmüştür.
Resulullah(sav) tebliğinin her aşamasında imkan geliştirmiş, örneğin pazarları, panayırları, alışverişin ötesinde davet yerleri olarak görmüştür. Sahabe Efendilerimiz de O’ndan bu dersi aldıkları içindir ki Selman-ı Farisi’nin(ra) müşriklere karşı Medine çevresine hendek kazma fikri kabul görmüştür.
Efendimiz(sav)’in “Harp hiledir” buyruğu da kreatif düşünceden haber verir. O’nun başta Akabe beyatlerinden Medine’ye Hicret’ine ve sonrasındaki bütün savaşlarına bakıldığında uyguladığı strateji ve taktiklerle düşmanı yanıltması da kutunun dışıdır.
İslam alimlerinin, önderlerinin ve komutanlarının da nasıl kutunun dışında düşündüklerine dair binlerce misal sayılabilir. Savaşta gemileri karadan yürütmek de böyle bir düşüncenin eseridir.
Bediüzzaman Said Nursi deyince akıllara hep gördüğü eziyet ve işkenceler gelir. Ancak O, karşılaştığı çilelerin içindeki fırsatları iyi değerlendirmiş ve o ağır vaziyette kendi tabiriyle eserini neşrederek zalimlerden intikamını almıştır.
Her köşesinin ihanetle örüldüğü bir bölgede ve imanın avuçta ateş olduğu bir zamanda bağrından yüzlerce şehid, binlerce dava eri çıkarmış Peygamber Sevdalıları da geçmişten günümüze kutunun dışında düşünen ve engellere asla itibar etmeden imkan üreten bir mektep gibi çalışmıştır.
Ve bugün Gazze’de de direnişçiler kazdıkları tüneller ve imal ettikleri füzelerle kreatif düşünmüşler ve böylece dünyanın şimdiye kadar gördüğü en sadist, en alçak, en lanetli, en kahpe, en gaddar, en zalim güçlerini sekiz aydır sersemletmekle kalmamışlar, tüm dünya halklarının vicdanında da mahkum etmişlerdir.
İslamın genci, bulunduğu konum ne olursa olsun asli görevi olan İmana ve Kuran’a hizmette, ilgi çekici orijinal yöntemler bularak monotonluğu değiştirmeye çabaladığında bunun meyvesini illa ki dünyada da alacaktır.
Bu yöntemler, belki de basit bir müzik tınısı, resim ve video karesi, mini bir tiyatro gösterisi, etkili bir şiir dinletisi, iz bırakan bir slogan, tadı hiç unutulmayacak ziyaretler, hoş bir sohbet, nitelikli birliktelikler, canlandıran eylemler vs. olacaktır. Ve adına inovasyon da dense illa ki Allah için bir arayışın, bir derdin, bir idealin inceden dokunmuş nakışlarını içerecektir.
Şimdi siyonizmin küresel iktidarının son bulması için kreatif düşünmeye her zamankinden fazla ihtiyaç var. “İman varsa imkan da vardır” şiarıyla harekete geçip dar kalıplardan çıkmaya ihtiyaç var.
Kutunun dışında düşünen gençlere Selam ile..