• DOLAR 32.83
  • EURO 35.458
  • ALTIN 2520.938
  • ...

İmam Şafii'ye sorarlar Fitne zamanı hakkı tutanı nasıl anlarız?”

İmam Şafii şöyle der: “Düşman okunu iyi takip edin, o sizi Hak ehline götürür”

Referanduma sayılı günler kaldı.

Üstelik günümüz fitne zamanı da değil...

Değil derken güllük gülistanlık bir durum düşlemiyoruz tabi ki…

Küfrün kapkara yüzü ayan beyan…

Her tarafta kiralık katil olarak kullandıkları eli kanlı terör örgütleri ve ifsat edilmiş gencecik dimağlar...

Bir yanda AB(D) laboratuvarlarında beyin nakli yaptırmış, ihaneti hizmet belleyen satılık kuklalar, öbür yanda ölümden yaşam uman ölüm makineleri.

Yıllardır her türlü oyunu sinsi oynayan Batı`nın kirli oyunu referandumla bozuldu.

İlk defa açıkça sahaya çıktı Haçlı zihniyeti ve atlarıyla, itleriyle saldırarak bütün değerlerini altüst etti.

Makyajı döküldü, pörsümüş suratı acuze - i şemta olduğunu gösterdi.

                                                   *****

Peki, fitne zamanında yol gösterici olan bu söze binaen bugün nerede durmamız gerekebilir?

Meseleyi Tayyip meselesi olarak okumak, dünya siyasetine anahtar deliğinden bakıp dünyayı gördüğünü sanan bedbahtın durumundan farklı değildir.

“Bunda bize ne düşer” ifadesi en basit ifadeyle mezar soygunculuğudur.

“Evet`çi geçinen hokkabazlar, evet`ten beslenen beslemeler, evet sayesinde geçinen embesillere bakıp kararsızlaşanlar, farkında olmadan ihanet şebekesinin hayat damarlarına can suyu olmakta…

Küfrün kara yüzünün ortada olduğu böylesi bir ölüm kalım anında kararsız kalmak, şer otağına yaşam iksirinden başka bir şey midir?

Dolayısıyla bu kargaşa ve ihanet sarmalında kararsızlık, acizliktir.

Kılıçdaroğlu`nun “17 Nisan`da terör olayları bitecek mi” diye akıllara ziyan sorusuyla yaklaşmak, safdillik değilse basitlikten başka bir şey değildir.

Tasmasına meftun olmuş, boynuna geçirilen ihanet zincirini özgürlük nişanesi sayan madde ın Pensilvanya örgütünün “varlık sebebi” olarak gördüğü bu referandumda elbette evet diyeceğim.

“Başımıza yıkarlar” diyen Kandil`in korkusunu neden ben yaşayayım ki?

                                     *****

Emre Uslu, yırtınırcasına “hayır deyin “diye bağırıyor.

FETO, hayır diyenleri neredeyse cennetle müjdeleyecek.

Kuran`ı yasaklayan partinin sözcüsü Muharrem İnce “Kuran okursanız hayır dersiniz” diyorsa ona bu sözü dedirtenin büyüklüğü karşısında önümü iliklerim.

İhraç edilmemiş kripto FETO`cular 16 Nisan`dan sonra toplu ihraç telaşında.

AB ülkeleri medyası hayır kampanyasına destek olmak için Türkçe yayına başladı.

Almanya 3. Havalimanı`nın açılmasıyla tarihteki Baharat ve İpek yolunun yeni yolların keşfiyle önemini kaybedeceğinin farkında.

Merkel Almanya`daki diyanete bağlı imamları sınır dışı edip camileri FETO`nun göndereceği belamlara verme kararında. 

FETÖ`nün ağır toplarından Abdullah Baymaz bu konuda çalışmalara başladı bile.

PKK “Kandil`i başımıza yıkarlar” diye feryat ederken Kemalistler  “PKK evetçi”  diyecek kadar zelil…

MHP`nin muhalif kaçkınları PKK ile aynı safta olmanın mahcubiyetiyle saldırmadıkları kesim bırakmadı.

Sinan Oğan PKK`nin evet diyeceğini yazarken değil geçmişi anı okumaktan acizler, alkışlarla “bak siyaset dehası genç kurt nasıl da teşhisi koymuş” martavalıyla rahatlama çabasında.

Ancak kurtçuğun hangi bedeni arızanın ifrazatı olduğu meçhul…

Psikologlar bu işi tıpçılara havale etti.

Tebabet ilmi, şimdi isyanlarda…

Cemil Bayık “Evet, diyenin Kürtlüğünden, demokratlığından, aydınlığından şüphe duymak gerekir.” diyor.

Yüz binlerce Kürt`ü yerinden et, onlarca şehri köstebek yuvasına dönüştürüp yerle bir olmasına sebep ol, Kürtlüğün tartışılmaz da evet diyenin Kürtlüğünden şüphe edecekmişsin.

Şüphe duyman umurumuzdaymış gibi…

Cemil Bayık`ın bu konuşmayı Kürtçe yapmamasının sırrını Sırrı Sakık veya Sırrı Süreyya Önder çözedursun, Hüda Kaya "Evet" demenin İslam'a ters düştüğünü iddia edecek kadar ileri giderek, akli melekeleri ile ilgili şüphe uyandıran, "İnancımıza göre 'evet' demenin karşılığı Allah'ı inkâr etmektir" ifadelerini sarf etti.
Baykal, “Referandumda oy kullanmayanlara kız vermeyin.” diyor demesine ama bu konuda Nesrin Baytok`un fikrini almakta da fayda var sanırım.

Nesrin Baytok da nereden çıktı diyen balık hafızalara Kılıçdaroğlu`nun genel başkanlık macerasını anlatmam yersiz olur.

Siz onu Baykal döneminde CHP`nin eşbaşkanı olarak düşünün, olur biter.

 

Yazarın Diğer Yazıları