• DOLAR 32.595
  • EURO 34.8
  • ALTIN 2497.806
  • ...

Yaklaşık 18 milyon evladımız dün karnelerini aldılar. Pandemi gölgesinde başlayan bir Eğitim Öğretim yılının daha sonuna geldik.

Uzun ve yorucu bir eğitim döneminden sonra genellikle ebeveynler ve öğrenciler tatil psikolojisiyle kendilerini tamamen boşluğa bırakıyorlar. Bir sonraki Eğitim Öğretim dönemine kadar kitaplar kapatılıyor, programlar askıya alınıyor ve gezmek, oynamak, seyahat ile zaman geçiriliyor.

Eğitim sisteminin, evlatlarımızın manevi duygularını eğitme noktasında eksik olduğu hepimizin malumudur. Duruma göre bazı konularda çocuklarımızın daha da inanç değerlerinden uzaklaştığı, ahlaki sapkınlık ve ideolojik sapmalar yaşadığını bilmeyenimiz yoktur.

Bunun için ebeveynler olarak, 3 aylık yaz tatillerini fırsata çevirip okullarda eksik bırakılan manevi eğitimi vermek ile meşgul olmalıyız. Belki evde çocuklarımıza bu eğitimi verme imkânımız yoktur. Ancak Diyanet’in yaz Kur’an Kursu programları, duyarlı STK’ların yaz programları bu boşluğu doldurabilecek seviyededir.

 Elbette tatil de yapacağız, dinleneceğiz, seyahat da edeceğiz. Ancak bunlarla birlikte eğitim sistemindeki manevi boşluğu doldurma konusunu da ihmal etmemeliyiz.

27 Haziran'da Diyanet’in, “Haydi Koş Gel Camiler Seninle Güzel” temasıyla hazırladığı program yaklaşık 90 bin camide başlayacak. Bununla birlikte duyarlı birçok STK’da benzer programlar hazırlamış ve bu alanda hizmet verecektir.

Gerek Diyanet’in gerekse İslami STK’ların bu organizasyonlarından ziyadesiyle istifade etmeliyiz. Eğer neslimiz günden güne inancından, kültüründen uzaklaşıyorsa bunun temel sebebi manevi eğitimsizliktir. Toplumumuzda; alkol, uyuşturucu ve ahlaki sapkınlık yaşı 12-14’lere kadar inmişse, üzerimize düşeni yapmıyoruz demektir.

Elbette bu eğitim sorununu devlet erkânı çözmelidir. Ancak duyarlı ebeveynler olarak bizler de üzerimize düşeni yapmıyoruz.

Eğer çocuklarımızın dünyalık gelecekleri adına olan endişemizin onda biri kadar manevi eğitimlerine verirsek neslimiz bu durumda olmayacaklar. Evet, itiraf etmeliyiz ki; geleceğimiz olan çocuklarımızın manevi eğitimlerine gerekli önemi vermiyoruz.

 Oysa biz Allah (c.c)’ın kelamını ve aziz İslam dininin vasat çizgisini çocuklarımıza hikmetle belletirsek gerisini onlar zaten öğrenmiş olurlar. Hani meşhur bir söz vardır; “Evladına Kur’an’ı öğret zira Kur’an o’na her şeyi öğretir.”

Bizler neslimize Allah (c.c)’ın kelamını gereği gibi anlatıp, öğretmediğimiz için onlarla imtihan oluyoruz.

Unutmamalıyız ki; evlatlarımız sadece çocuğumuz olarak kalmayacak. Yarın birilerinin eşi, işçisi, patronu olarak toplumu etkileyen bir birey olacak. Bunun için onları, vahyin çerçevesinde vicdanlı, imanlı ve kişilikli olarak yetiştirmeye çalışmalıyız.

Yine unutmamalıyız ki; çocukların en büyük düşmanı kendisine vahiy kültürünü ve vasat İslam çizgisini tanıtmayan, sürekli bu Dünya’da yaşayacakmış gibi yetiştiren anne ve babalardır.

Evet, bir hafta sonra bütün camiler ve duyarlı birçok STK’nın hazırladığı kurslar başlayacak.

Ey ebeveynler! Çocuklarımızı bu manevi ortamlara gönderme konusunda gevşeklik göstermeyelim.

Haydi Çocuklar! Arkadaşlarımızı da toplayıp Camilere gidelim. Hem manevi iklimi teneffüs edelim hem de Cami’de yeni kardeş ve arkadaşlar edinelim.