• DOLAR 32.542
  • EURO 34.936
  • ALTIN 2423.334
  • ...

Temelini Anne ve Baba`nın teşkil ettiği, kan ve süt bağıyla birbirine bağlı fertlerden oluşan küçük topluluğa aile diyoruz. Aile kurumu ne kadar sağlam temeller üzerine bina edilirse toplumlar da o oranda sağlam olur.

İnancımız ve medeniyetimiz “aile kurumu ” ve “nesil emniyeti”ne ziyadesiyle önem vermiştir. Bundan dolayı inancımıza göre, aile kurumunun temelini ve nesil emniyetini zedeleyen zâni erkek ve bayanlar en ağır şekilde cezalandırılır.

Emperyalizm, fiilen veya fikren hangi toplumu işgal etmek istemişse öncelikle o topumun aile kurumunu hedef almıştır. Dolayısıyla bozulan bir aile kurumu neticesinde, darmadağın bir toplum ve idealsiz bir nesil yetişir.

Yaklaşık bir asırdır Ülkemizde de ciddi anlamda aile kurumu hedef alınmış ve sağlıklı bir aile kurumuna giden yollar bir bir kapatılmıştır. Bunlardan sadece “18 yaş altı evlilikler”den bahsedeceğiz.

Halkın % 99`u Müslüman olan Ülkemizde; Nesil emniyetini ortadan kaldıran zina suç sayılmıyor, 18 yaş altı evlilikler suç sayılıyor. Yapılan her türlü ahlaksızlıklar yazılı ve görsel basında teşvik ediliyor, 18 yaş altı evlilikler ilkellik olarak gösteriliyor. Dizilerle Lise ve Ortaokul çağındaki gençlerin flört yapmaya özendiriliyor, 18 yaş altı evlilikler için “çocuk evliliği” diye kıyametler koparılıyor.

Daha acı olanı ise 16 yıldır iktidarda olan Ak Parti`ye rağmen bütün bunlar devam ediyor.

Neymiş, Türk Medeni Kanunu`nun 124. Maddesi gereği 18 yaşın altındakiler evlenemezmiş. Soruyorum Allah aşkına! bu madde inancımızla uyuşuyor mu? HAYIR. Kültürümüzle uyuşuyor mu? HAYIR. Tarihimizle uyuşuyor mu? HAYIR. Bilimsel bir temele dayanıyor mu? HAYIR HAYIR HAYIR…

O halde nedir bu ucube uygulama? İktidar neden bu konu ile ilgili somut bir adım atmıyor?

 Zihnini Batıya kiraya veren mor çevreler, birkaç sapkın düşünceli yaratıklar ve bunlar üzerinden algı oluşturan malum siyasi yapıların itirazlarından dolayı bu önemli konuyu rafa kaldırmaya değer mi?

Bu maddeden dolayı 18 yaş altında nikâhlanan gençler hakkında başlatılan kamu davaları sonucu 4 bine yakın genç cezaevindeler. Eşleri ve çocukları ise ellere muhtaç ve sahipsiz bir şekilde mağdur ediliyor.

Bu durum ne inancımıza ne kültürümüze ne de bilimsel hiçbir temele dayanmamasına rağmen devam etmesi büyük bir zulümdür. Bu mağduriyetler ivedilikle giderilmeli ve konu ile ilgili yasal düzenleme yapılmalıdır.

Türkiye`de 18 yaş altı evliliklere karşı çıkan ve mevcut uygulamaları savunan çevreler Batı hayranı tiplerdir. Peki, Batı`da ve diğer Ülkelerde bu uygulama nasıldır?

Bazı Batı Ülkeleri dahil Dünya`nın birçok Ülkesinde “18 yaş altı evlilikler” konusunda ciddi bir kısıtlama yoktur.  Kısıtlama olan Ülkelerde de Türkiye kadar katı bir uygulama yoktur.  Gayrimeşru ilişkilerin önüne geçmek için birçok Ülke, evlilik yaşını 14/15`lere kadar indirmiş. Üstelik bazı Batı Ülkeler kendi ve ailelerin rızasıyla evlenen genç çiftlere her ay düzenli nakdi yardımda bulunuyor.

O halde batı hayranı bu çevreler neden Türkiye`de, “Çocuk evliliği” diye algı oluşturup vaveyla koparıyorlar? Bunun tek cevabı, Neslimizi bozmak ve aile kurumumuzu dağıtarak sağlıksız bir toplumu berdevam ettirmektir.