• DOLAR 32.386
  • EURO 35.122
  • ALTIN 2326.454
  • ...

İmtihan dünyasındayız. Her an imtihan ediliyoruz. Her işimizde, her girişimimizde, her münasebetimizde imtihana tabi tutuluyoruz. Kazandığımız mallar, üzerlerine titrediğimiz çocuklar imtihanımızın bir parçası.

Teknolojinin altın çağını yaşadığı ve iletişimin çok hızlı gerçekleştiği çağımızda; elimizdeki telefon, seyrettiğimiz televizyon ve masamızdaki bilgisayarla imtihan ediliyoruz.

Kanaatimizce bu dönemde imtihanımızın en zor kısmını, trendi günden güne hızla yükselen sosyal medya oluşturuyor.

Attığımız her bir tweet, facebook ve instagramda yaptığımız her bir paylaşım, muhtelif sosyal medya ağlarında yazdığımız her bir yorum imtihanda başarılı olmamızı engelleyebilecek faktörler durumuna gelebiliyor.

Çoğu zaman sosyal paylaşım sitelerinde gezinirken imtihanda olduğumuzu unutuyoruz. Baktıklarımızdan, paylaştıklarımızdan, yazdıklarımızdan dolayı sorumlu tutulacağımızın hesabını yapmıyoruz.

“Bu tweeti ben de atsam, bu yorumu bende yapsam sanki ne olacak, zaten herkes paylaşıyor” düşüncesiyle başkasının yaptığı yanlışı bizler de yapıyoruz. Oysa yaptığımız paylaşımın zararı, faydasından çok daha fazla olabiliyor.

“Tartışmalı, ihtilaflı konularda sükût etmeniz Müslüman âlemi için daha hayırlı olacak” denildiğinde bile, kendi şahsi fikirlerimizi paylaşmaktan ve tartışmalara sebebiyet vermekten çekinmiyoruz.

Tartışmalara ve hatta fitnelere sebebiyet veren yorum ve paylaşımlarımızla maalesef bizler de İslam düşmanlarının değirmenine su taşıyoruz.

Emperyalist şer güçler aramıza fitneler ekerken, topraklarımızı işgal ederken, kadın ve çocukları katlederken bizler ise sosyal medyada Müslüman kardeşlerimizle uğraşıp duruyoruz.

“Bu yaptığınız yanlıştır, İslam`a ve Müslümanlara hiçbir faydası yoktur” diye kardeşçe uyarılar yapan dostlarımızı bile dinlemiyoruz, bildiğimizi okumaya ve böylece hatalar yapmaya devam ediyoruz.

Eğer biraz takipçi kasmışsak, yaptığımız paylaşımlar beğenilmişse ve biraz da fenomen olmuşsak havamızdan geçilmez oluyor. Dünyanın sadece bizim etrafımızda döndüğünü düşünüyoruz artık.

Oysa bir Müslüman olarak bizlerin her platformda olduğu gibi sosyal medyada da Müslümanca davranması gibi bir sorumluluğu vardır. Bu sorumluluğumuzu hiçbir dem unutmamamız gerekmektedir.

Gelişen çağın iletişim aracı olan sosyal medya bir güçtür. Müslüman yapılar da elbette bu güçten en üst düzeyde faydalanmalıdır. Özellikle de algı operasyonlarına karşı bu gücü kullanmalıdırlar.

Medya kanalıyla Müslümanlara yönelik yapılan algı operasyonlarını bertaraf etmek, Müslümanların sosyal medyayı doğru ve bilinçli kullanmasıyla mümkündür.

Biz Müslümanların sosyal medya kullanımı, nefsi tatmin etmek, bir yerlere laf yetiştirmek ve sadece zaman geçirmek için olmamalıdır. Bizler sosyal medyayı, kulluk bilincimizi hatırımızdan çıkarmadan ve Rabbimizin belirlemiş olduğu sınırların hesabını yaparak kullanmak durumundayız.

İmtihan sürecimizdeki yegâne gayemiz Allah`ın rızasına ulaşmaktır, yaptığımız işlerle Rabbimizi razı etmektir. Bizler hayatımız boyunca yaptığımız amellerle Rabbimizin rızasına ulaşmayı hedeflediğimiz gibi, sanal olarak adlandırılan sosyal medyayı kullanırken de, bir tweet atarken veyahut bir paylaşım yaparken de Rabbimizin rızasına ulaşmayı hedeflemekteyiz.

Bizler sosyal medyanın nihai amaca ulaşmak için bir vesile olduğuna inanıyoruz. Adanmışlar olarak bizim sosyal medya kullanımımız, mistik hayaller peşinde olan, uhrevi bir amaç ve gayesi bulunmayan, ahlaksızlığın yayılması için paylaşımlar ve yayınlar yapan aldanmışların kullanımı gibi olamaz.