• DOLAR 32.312
  • EURO 35.111
  • ALTIN 2308.616
  • ...
Hiç kimse birilerini kandırmaya kalkmasın!
 
"Acımız büyüktür" deyip masum ve mazlum insanlar üzerinden getirim elde etmeye çalışmasın!
 
"Hukuk devleti içinde gereken yapılacak" diyerek istismarcıların ekmeğine yağ sürmesin!
 
"Adli ve idari tetkikler sürüyor" açıklamasında bulunup büyük bir umutla bekleyenleri oyalamasın!
 
"Olay çok yönlü araştırılıp en kısa sürede kamuoyuyla paylaşılacak" çözümlemesini yapıp dikkatleri başka taraflara çekmesin!
 
"Yaptıkları şovdur, zaten her zaman yaptıkları şeylerdir" diyerek insanların akıllarını karıştırmasın!
 
Yani herkes şeffaf olsun, olan olaylardan sonra olduğu gibi davransın.
 
Ama nerde bizim ülkede olduğu gibi davranmak?
 
Herkes fırsat peşinde…
 
Herkes birilerinin arkasından desiseler çevirme uğraşında…
 
Samimiyet, ahde vefa, içtenlik hasletleri tatile çıkmış galiba…
 
PKK`lı zannedilerek mazlumca öldürülen otuz beş candan sonra dahi "fırsatçılık" oynanılıyor.
AKP, BDP`yi suçluyor; BDP, AKP`yi yerden yere vuruyor.
 
AKP, BDP`nin gerçekleri sabote ettiğini dile getiriyor; BDP, katledilen sivillerden AKP`nin sorumlu olduğunu söylüyor.
AKP, yaşananın elim bir kaza olduğunu söyleyerek işin içinden çıkacağını umut ediyor…
 
BDP, devletin halkını bombaladığını ifade edip, "Bir halk bombalanırken nasıl kardeşlik sağlanır?" sorusuna cevap arıyor.
AKP, insanlık - yöneticilik- gereği ölen vatandaşların taziyelerine gidip başsağlığı dileyeceklerini ifade ediyor.
 
BDP, "Gelmelerini istemiyoruz, provokasyon olursa artık gençleri biz değil hiç kimse durduramaz" diyerek gençleri provoke ediyor.
 
Provokasyon kokan açıklamadan sonra ise gençler, taziye çadırına başsağlığı için gelen kaymakamı "linç" ediyor; kaymakam öfkeli kalabalığın elinden canını zor kurtarıyor…
 
Anlayacağınız; AKP`de, BDP`de kendi derdinde…
 
AKP, işlenen cürümün beyinlerde yer ettiği "derin etki"yi azaltma peşinde…
 
BDP, işlenen katliamdan sorumlu tuttuğu AKP`yi "köşeye sıkıştırma" derdinde…
 
Bir tarafta AKP, diğer tarafta BDP...
 
Bir tarafta yaşanan müessif olaydan sonra "Halka ne cevap vereceğim" hesapları yapan bir parti…
 
Diğer tarafta aylardır açılan gedikleri kapatamayan, ama Roboski katliamıyla beraber ele geçeni "fırsata çevirmek" isteyen bir parti…
 
Her iki partinin de yaptıkları/söyledikleri halkın yararına olmayan, aksine halkı daha da zorda bırakacak eylem ve söylemler…
Varsın halkın üzerinden "rant" devşirmeye devam etsinler…
 
Halk, elbette olanları görüyor; yaşananları bir bir yanına kaydediyor…
 
Özür dilemesi ve hesap vermesi gereken yerde BDP`yi "şov" yapmakla suçlayanları da…
 
Yitirilen otuz beş candan sonra cenazelere sahiplenip timsah gözyaşları dökerek, Kürt halkının duygularını "istismar" edenleri de…
 
Muhammet Şerif / Doğruhaber