• DOLAR 32.601
  • EURO 34.855
  • ALTIN 2496.07
  • ...

Bismihi Teâlâ

    Yazının başlığına dikkat ederseniz ‘`tepki`` ile başladım yazmaya. Tepkiler diye yazmadım zira malum dini nikâha ilişkin itirazlar, vaveylalar, çığırtkanlıklar tek bir çevreden geldiği için…

Bu çevre şüphesiz sayıları bir avuç tutamı geçmemekle birlikte kutsal laikliğin(!), Atatürkçü düşüncenin arkasına sığınarak kendilerini bu ülkenin asıl sahipleri gören kesimdir.

Laikliğin savunucuları, cumhuriyetin yılmaz bekçileri olarak kendilerini gören bu çağdaş kesimin(!), basına yansıyan çıkışlarından bir demet söylemlerine dikkatle bakalım:

Dini nikâh/dini nikâhla;

‘`Kadınlar evlilik, miras, boşanma haklarında güvencesiz bırakılacak.``

‘` İmam nikâhını tekleştirmeye özendirecek uygulamalar kadınların boşanma ve miras haklarının geriye gitmesine neden olacak”

‘`Bugün, Türkiye hukuk sisteminde hem kurumlarda ve kurumların kadrolarının belirlenmesinde hem de yasal düzenlemelerde laik hukuk sisteminin içeriğinin boşaltılarak onun yerine dini referansları olan bir hukuk sisteminin yerleştirilmeye çalışıldığı bir süreç yaşıyoruz”

‘`Müftülük nikâhını resmileştirmek laik düzeni doğrudan tehdit etmektir.

Bu tasarı ile amaç, devlet idaresine din kurallarını dâhil etme çabası ve din ile devlet işlerini iç içe sokma niyetidir.”

Gündemde canlılığı devam eden ‘`nikâh`` mevzusuna dönelim. Aslında pek değişen bir şey yok, resmi nikâh kaldırılacak yerine sadece dini nikâh olacak diye bir şey de söz konusu değil. Yasada belirtilen resmi nikâhın sadece kapsamı genişletiliyor. Vatandaşa ilave seçenek sunulacak. Yani isteyen belediye başkanına, belediye başkanının yetki verdiği memura; köyde muhtara; isteyen de il ve ilçe müftülüklerine resmi nikâhını kıydırabilecektir. Bu uygulama gündeme gelmeden evvel de hassas Müslümanlar nikâh akdini, zaten dini ritüellere göre yapıyordu. Resmi nikâhtan önce veya sonra dini nikâhı kıyıyordu. Başka bir deyişle hem resmi nikâhı hem de dini nikâhı birlikte kıyıyordu. Bu tasarı kanunlaşırsa isteyen Belediye memuruna, isteyen müftüye gidecek; müftüye giden burada yapılacak nikâh akdinin, farklı şartları ve gerekleri bakımından  İslam hukukuna da uygun olacağı kanaatini taşıyacağı için bu ikilemden kurtulacak, huzura kavuşacak… Yani tek nikâhla rahatlığa ve zihni berraklığa kavuşacağından bu düzenleme çoğu kimseyi ilgilendirdiği için önem arz eder.

Mesele bu kadar açık, şeffaf ve din hürriyetine uygun iken tartışmaların boyutlarını başka mecralara çekmenin arka planı daha kolay anlaşılmıyor mu?

Bu zihniyet sahipleri, ne zaman ki toplumun ahlaki ve asli kültürüne ilişkin düzenlemeler yapılmasına ilişkin adımlar atılsa, ezber söylemlerini tekrarlayıp dururlar.

İşte ‘`laiklik elden gidiyor, Şeriat geliyor!..``

‘`Türkiye laiktir, laik kalacak!.. ‘`vb. klikleşmiş söylemler alıp başını gider.

Zinanın suç kapsamına alınması, nikâhsız birlikteliklerin yasaklanması gibi düzenlemeler gündeme geldiğinde de aynı zihniyet sahipleri benzer tepkiyi göstermişti…

Yoksa nikâhsız birliktelikler çağdaşlığın göstergesi midir???

 Siz ey zavallılar, daha birkaç yıl önce başörtü ile ilgili düzenlemeler gündeme geldiğinde, soluklanmadan avaz avaz sesinizi çıkararak başörtü; toplumu böler, insanları kamplaştırır diye ironik beyanatlarda bulunmuyor muydunuz?..

Gelinen süreçte başörtüsü serbest, peki toplum bölündü mü? Kamplaştı mı? Hayır.

   Müftünün kıyacağı nikah akdinin hukuki sonuçları ve kadına kazandırdığı haklar , belediyelerin kıyacağı nikahla aynı olacağına göre kadın hakları nasıl ihlal ediliyor???

Demek amaç üzümü yemek değil bağcıyı dövmek cinsinden bir şey.

Yoksa kabullenmeyen nikah akdinde geçen ibareler mi???? Evet işin asıl sindirilemeyen yanı bu kanaatimce.

Belediye memuru nikâhı kıyarken ‘`belediyenin bana vermiş olduğu yetkiye dayanarak şahitler huzurunda sizleri eş olarak ilan ediyorum…`` türünden bir metin okur, alkışlar eşliğinde nikâhı kıyar.

Müftünün dilinden ise ‘`Allah`ın emri, Peygamberin kavli, Ulemanın içtihadı…`` vb. ifadeler biçimindeki metin okur. Dinde nikâhın önemi anlatılır. Ayet ve hadisler okunur. Şahitler huzurunda nikâh kıyılır. 

İsteyen belediyede kıyar nikâhını, isteyen müftülüklerde var mı bunun ötesi.

  Muhalefetin asıl sebebi ne? İçtimai, sosyal alanda dini ibarelerden rahatsız olanlar var. Başka bir deyişle dinin değerlerini uygulama alanında yaşanmasına tahammül edemeyen zihniyetler var. Birileri ben ölünce beni yakın küllerimi denize atın diyorken ki buna kimse bir şey diyemiyorken; toplumun büyük bir bölümü dini nikâhın kıyılmasında yanaysa bunun yasallaşmasından daha doğal bir şey var mı?

   İdeolojik saplantılarınızdan, önyargılarınızda, paranoyak halinizden vazgeçerseniz huzur ve emniyet bulacaksınız. Zira tarih boyunca inat ve bağnazlıktan kimse eman bulmamıştır.

Bir siyasi partimizin başkanının dediği gibi bu kesimin asıl niyeti; nikâh müessesine karşı çıkmaktır.

Sağlıkça kalınız.