• DOLAR 32.56
  • EURO 34.905
  • ALTIN 2429.679
  • ...

Bismihi Teâlâ                                                                                                          

2020’nin Mart’ından bu yana bir yıl geçti.

Aynı davuldan aynı ses…

Kendimiz çalıp kendimiz dinliyoruz...

Senaryo üstüne senaryo…

Genel ve kapsayıcı çözüm bulma fukaralığıdır alıp başını giden!

Açıkçası; köklü, her kesimi kapsayıcı ve kuşatıcı çözüm bulmakta biçareleri oynuyoruz.

Doğrusu anlamak güç!

Planlanan takvimlerin alaşağı edildiği bu sürecin, artık bıktırıcı, sıkıcı seviyeye ulaştığı ortada…

Milyonlarca çocuğun, gencin güvenini, umudunu kırmak kolay mı?...

Eğitime dair adaleti, hukuku sağlama adına,

İyimserlik hali sağlamamanın faturası ağır olmaz mı?!

Yoksa bu nesli ‘kayıp nesil’ olarak çoktan mı ilan etmişiz?

Pandemiye bağlı koşulların kabul edilir yanı tabi ki yadsınmaz,

lakin buna bağlı olarak tatmin edici çözümler olmayınca

ya da vatandaş bunu göremeyince faturanın en ağırı size kesilmez mi?

Bir gün umutlandırıp da öteki gün bu umutları başka bahara bırakmak,

yaraları git gide kangrene dönüştürmez mi?

Başka bir anlatımla kulağa hoş gelen sözler sahiden tatmin ediyor mu?

Nihayet kırsal kesimlerde ikinci dönem başı itibariyle yüz yüze eğitime geçilecek.

Geç de olsa önemli bir adımdır.

Dezavantajlı bu kesimin okullarına, öğretmenlerine kavuşması eğitim öğretim adına sevindirici bir gelişme.

Öğrenme kayıplarının izalesi için derhal acil eylem planı da uygulamaya sokulmalıdır.

Öğrenimlerine yani başlayan birinci sınıf öğrencileri büyük ölçüde okuma yazma

öğrenimlerine belki bu dönem sıfırdan başlayacaklardır.

Diğer deyişle imkânları olmayan, kısıtlı ve dezavantajlı kentli/kırsallı

pek çok öğrenci akranlarından çok çok geridedir.

Buna ilişkin ivedilikle telafi eğitimleri derhal uygulamaya sokulmalıdır…

Eğitime dair belirsizlikler tuz kokutmaktan başka bir şey değildir.

Belirsizlikler;

- Uygulamaya dönük çözümler geliştirmekle,

- Çuvaldızı herkesin statüsü, mevkii, konumu ne olursa olsun

özeleştiri yaparak kendisine batırmasıyla,

en asgari düzeyde başlanabilir.

Eğitim-öğretime dair uygulamaya dönük yapılabilecek her olumlu adım;

mahalle baskısıyla, mücbir sebepler nedeniyle ötelenmemelidir.

...

Belki de yirmi milyona yakın öğrenciye yapılabilecek en büyük kötülük onları eğitim öğretimden soğutmaktır.

Kalın sağlıcakla…