• DOLAR 32.51
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...

Bismihi Teâla “Dünyanın çivisi çıkmış” diye bir deyim var. Başka deyişle “… Şirazesi kaymış” derler ya… İşte böyle bir şey!.. Yani bir bakıma alet, edevat yönüyle insan genel anlamda rahat ama içinin rahat olduğunu söylemek müşkül bir hal maalesef… Bir makinenin marifetiyle, bir tuşa basmak kolaylığı ya da avuç içinde dijital telefonların uzağı yakın gösterdiği –olumlu/olumsuz- dünyayı temaşa ediyoruz. Lakin kimi zaman hayretler içerisinde kimi zaman ibretle kimi zaman da tedirgin ve endişe dolu bakışlarla… Ki, çoğu zaman edilgen bir konumla karşılarız yaşananları!..

Dünyanın bir ucundan bir virüs peyda ediliyor… En kısa sürede kilometreler ötesi devasa alanlarda etkisini gösterebiliyor. Yani yayılma açısı çok geniş… Ülkeler göz kırpmadan genlerle oynuyor ve bunu büyük bir silah olarak kullanıyor!.. İnsan sağlığı bilumum saldırıların hedefinde!

Belli takvim aralıklarıyla taze taze virüsler, mevsimsel, konjoktürel odaklı zehir saçmalar!.. Ardından rant sağlamalar, sermaye tacirlerinin bin bir türlü hesapları karşısında sağlığa dönük endişe ve korku dolu anlar!..

Savaşlar, katliamlar… Öldürmeye doymayan sadist ruhlu satılık -taşeron- kan dökmeyi üstlenen köleler! Öte yandan efendilerini(!) memnun etmek için halden hale girmeler!.. Şunu bilin ki libasınız zillet, sonunuz hüsran, akıbetiniz cehennemdir!!!

Üst aklın/mühendisliklerin; yoğun algı manipülasyonları… Diğer deyişle kılıf uydurmalar ve gerçek amacı kamufle etmek için sahte amaçları servis etmeler!. Hakikaten dış güçler bu konuda büyük bir beceri elde etmişlerdir. Açık deyişle halkları uyuşturmada mahirdirler. Bakar mısınız? Yanıbaşımızda ve dünyanın gözü önünde takriben 200 bin metrekarelik bir coğrafyanın(Suriye) haritası değişti; sürgün, talan ve katliamın ardı arkası kesilmiyor!!!

Pazarlama uzmanları iyi pazarlamanın sırrını, kişideki duyguları hareketi geçirmeyi çoktan keşfetmişlerdir. Zira duygu aklı gölgeler ve ardı arkası hülyalara, maceralara tutkun kılar. Büyük bir iştahla haz peşinde hızlıca modaya endeksli muti’ bireyler türetir.

Aslında yaşadığımız dünyanın portresini çizecek olursak; demokrasi putu postunda tanzim edilen diktatörlüklerin, barış naralarının savrukluğu karşısında savaş ve yıkımlarının, özgürlük ve hürriyet söylemlerine bağımlılık ve tutsaklıkların, sağlık denilerek hastalıkların üretildiği bir dünya gözlemlemiyoruz mu???

Küresel güçlerin parolası Henry Kissinger’e atfedilen “Bir şeyin gerçek olması pek o kadar önemli değildir; fakat gerçek olarak algılanması çok önemlidir.” Sözü müşahede ettiğimiz dünyayı özetlemiyor mu?

Tüm bu kaotik görüntü karşısında bizim yerimizde düşünen, irademizi silikleştiren manipülatörleri niyetini iyi bilmemiz lazım. Son olarak; Allah’ım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, batılı da Batıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasip eyle!..

Kalın sağlıcakla…