• DOLAR 32.521
  • EURO 34.807
  • ALTIN 2421.266
  • ...

Bismihi Teâlâ                                                                                        

    Bu keyfilik ne?.. Kimden geliyor, nerden geliyor?.. Şebekelerin ardı arkası kesilmiyor. Bazen ayyuka çıksa da, çoğu kere kış uykusunda… Tarla faresi gibi giriş deliği aynı, çıkış delikleri farklı. Adı FETÖ, ETÖ fark etmez mantalite aynı. Ne diyelim laçkalık, benden gayrısına “müsaade etmem” algısı aktif şekilde yürürlükte. Bu hastalıklı anlayışın farklı tezahürlerde görülmesi zor olmamaktadır. Hiçbir zaman yok olmadı. Kimi zaman tetikte, kimi zaman saldırıda, kimi zaman hesap sorarcasına azgınlaşarak çirkin suratını göstermekte... Onun için bu çeteler İslam’ın değerlerinin yaşatılmasına ilişkin yapılabilecek her sesten, her nefesten son derece rahatsız ve karın ağrıları yaşamaktadır. Bu hastalıklı yapıların bünyesindeki ur farklı şekilde gün yüzüne çıksa da realite değişmiyor!..

  Yakından müşahede ettiğim bir iki hadiseyle netleştirelim:

BİR: Sene 2016… Elazığ/Maden/Gezin beldesinde yola sıfır noktasında bahçeli, havuzlu, spor kompleksli, müzik eşliğinde marşların söylendiği kamp alanı. Bir tarafı göle bakan, diğer yanı Gezin karakoluyla karşı karşıya olan bir kamp. Yan tarafı da sıralı günübirlik, haftalık olarak kiraya verilen barakalarla uzayıp gider…

  Değerler eğitimi çerçevesinde hizmet gören bir İslami STK’nın iki haftalığına düzenlediği aktiviteye bir iki gencimizi yaz tatilinde göndermiştik. Dolayısıyla bir iki gün etrafı müşahede etme, gözlemleme fırsatı bulmuştum. Öne çıkan bir iki hususu söylemeden edemeyeceğim.

  Karakol ile karşı karşıya olan kamp adeta dağa eleman göndermeye endeksliydi. Zaman zaman dönemin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eş başkanın da teşrif ettiği bu kamp, Pkk marşlarının eksik olmadığı, ilk, orta, lise öğrencilerinin karma şekilde; erkekli kızlı kampta kültürel, örgütsel vs. yönde örgüte elaman kazandırmaya dönük olduğunu orada gözlemlemiştim…

Bu kadar mı, gerisi akıllara ziyan!.. Karakol komutanı manevi değerlerle hasbihal olan STK’nın başkanını çağırıyor, bu kampın havasının bozulmaması adına adeta nasihat ediyor. Aman bir yaygara çıkmasın diye dil döküyor.

Maden Kaymakamlığı/Elazığ valiliği yıllardır o kadar gencin o söz konusu kampta dağa çıkması için 2019 yılının temmuz ayını beklemesi mi gerekirdi!?

İKİ:  sene 2017… Peygamber Sevdalıları Platformuna bağlı tüm derneklerin Türkiye geneli siyer sınavı için bakanlıkla yapılan yazışmalarda MEB’e bağlı okullarda sınavın yapılabileceğine ilişkin yasal izinler alınıyor… İlgili STK’lar hazırlıklarını belirlenen okullara göre yapıyor, sınava giren adaylara ona göre bilgilendirme mesajları yapılıyor vs. buraya kadar problem yok diyelim. Sınav gecesi telefon zinciriyle okulların tahsisi iptal ediliyor.

 

 ÜÇ: Son olarak geçen hafta sonu Türkiye geneli “Kur’an Nesli Platformu” tarafından “Kur’an Nesline Kuran Pınarı Yarışması” sınavı yapıldı. Hemen hemen her yıl benzerine rastlanıldığı keyfi uygulamalar açıklık teşkil edecek türden bir skandalla daha karşı karşıya gelindi.

Valilikten okul tahsisi için izin alınıyor dolayısıyla Elâzığ Milli Eğitim Müdürlüğü okul tahsis ediyor. Resmi yazı dernek yetkililerine ulaşıyor. Pazar günü sınav yapılacak. Cuma günü mesai saati bitiminden sonra Milli Eğitimden telefon geliyor ardından okul tahsisi iptal ediliyor. İptale ilişkin yazı sınavdan bir gün sonra-pazartesi günü- dernek yetkililerine ulaştırılıyor..!

  Nerden tutarsan tut, laçkalık diz boyu… Vatandaş talep ediyor doğal olarak. STK’lar yıllık çalışma programlarını, tüzüklerinde belirtir. Dernekler masasına bildirmekle yükümlüdür. Kamuoyuna açık faaliyetleri için ilgili mercilerden izin talep eder. Bundan daha doğal bir şey olabilir mi? Yetkili merci, kabul ya da ret neyse gerekçesi ile beraber dönütü sağlar. Hem kabul, hem reddetmek aynı anda galiba kimi çevrelere kimi odaklara istihza olsa gerek!... Bu istihza ediciler; kendileriyle çeliştiklerinin farkında değiller galiba!!!

  Sonuç olarak hayırlı hizmetlerden rahatsız olan zihniyetler var. Dindar neslin yetişmesinden hoşlanmayan odaklar var. İslami STK’ların kararlı çalışmalarına köstek olan şebekeler var. Şehitliğe, gaziliğe atfen yapılan programın başörtülü sunucusunu görmek istemeyen, hazmedemeyen klikler rahatsız olsa da nafile… Azgın Siyonistlerin sokak ortasında Filistinli bir bayanı örtüsü içerisinde katletse de; dini, dini değerleri, inancı için her şeyi göze olan muvahhidleri; istemeseniz de göreceksiniz…Sayılarını yok edemezsiniz!!!

Kur’an-ı Kerim’in deyişiyle  “geberiniz  kininizden!”

Kalın sağlıcakla…