• DOLAR 32.573
  • EURO 35.009
  • ALTIN 2432.524
  • ...

Türkiye bir haftadır Suriye`de operasyon yapıyor. Kendi sınırlarından ülkeye yapılacak terör faaliyetlerini engellemek için uçaklar, tanklar, askerler gönderiyor. Çünkü orda kurulmaya çalışılan ordunun sadece orda kalmayacağını biliyor. Dolayısıyla daha tehlike büyümeden orayı bertaraf etmekle uğraşıyor.

Bir ülke savaş halinde iken o ülke için en büyük tehlike iç işlerinde karışıklıkların çıkması ve bu yüzden savaşın amacına ulaşmadan geri çekilmesidir. Nitekim tarihe baktığımızda bunun çok örneklerini görmüşüzdür.

Bunu niçin anlatıyorum. Bunu şunun için amnlatıyorum ki,  Türkiye teröre karşı, Amerikanın bölgedeki jandarmasına karşı bir operasyon yaparken, içeride bazı basın yayın organı milliyetçilik adı altında birtakım ilahiyatçı yazarları hedef göstererek yazı yazıyor. Ve bunları bu hassas dönemde sanki vatan millet düşmanıymış gibi gösteriyor. Eğer bir insan vatan millet derdinde ise bu dönemde daha itidalli davranıp sağduyulu olması gerekirken bundan aylar, hatta yıllar önce söylenmiş, yanlış politikaların düzeltilmesi adına dile getirmiş insanların sözlerini, sanki bugün söylenmiş gibi, birde cımbızlayıp almak ve bunun üzerinden hedef göstermek, yapılmaması gereken en büyük yanlıştır. Tabi eğer art niyet yoksa!

Hassas dönemlerde yapılması gereken acaba eski defterleri karıştırıp provakasyona sebep olacak şeyleri yazmak mıdır?

Hele hele Mehemt Göktaş gibi bütüm şuurlu müslümanların sevdiği bir ismi hedef haline getirmek, tam da PKK ve avanelerinin yıllardan beridir yapmaya çalıştığı ama başaramadığı bir işi yapmak acaba neye hizmettir!

Bu ülkeyi böldürecek olan menfi milliyetçiliktir. Ya Türk milliyetçiliği yada Kürt milliyetçiliğidir. Osmanlıyı bölüp parçalayan menfi milliyetçilik idi. Bunlar Avrupanın içimize yaydığı hastalıklardır. Bir insan milletini, vatanını elbette sever ve sevmelidir de. Ama bunu ırkçılığa çevirmek, kavmiyetçiliğe dönüştürmek, kendi ırkını insan üstü görmek, diğer ırkları va haklarını inkar etmek Allahın haram kıldığı bir eylem ve söylemdir. Bunu söylemek suç ise o zaman siz  Allah ve Peygamberine de savaş açmışsınız demektir.

Bu ülkede bazı insanların fikirlerini benimsemeye biliriz. Eylem ve söylemlerini tasvip etmeyebiliriz. Bunlar aleyhinde siz de fikirlerinizi beyan edebilirsiniz. Ama bunları hedef göstermek, savcı ve polisin yerine kendini koyup yargılamak, cezasını kesmek bu milliyetçilik değildir. Herkes kendinde bu hakkı görüp yaparsa bu ülke bir ayda Suriye`ye döner.

Bunu yazanlar da biliyor ki bu yazılanlar sadece gazete sayfalarında kalmaz. Ve eğer birileri de kalkıp bu ayzılardan dolayı bu insanlardan herhangi birine bir şey yaparsa işte o zaman sen teröre, kaosa, iç çatışmaya can simidi atmış olursun. Nitekim en son öneğini de Erzurum`da gördük.

Vatan, millet, din, namus bu coğrafyanın en büyük değerleridir. Bunları kullanarak insnları tahrik etmek sonu alınamaz bir kaosun fitilini ateşlemek demektir.

Bu dönemde eski yaraları kaşıyıp kanatmak, toplumun bir kesiminin benimsediği, sevdiği insanların isimlerini sayarak hedef haline getirmek, sadece bu milleti birbirine kırdırmaktır. Bu ülkede Kürt-Türk,  alevi-sünni  savaşını çıkarmak için çok uğraştılar. Ama bu ülkenin harcında buluna  İslam inancı buna müsade etmedi.

Bu toplumu birbirine kırdıracak eylem ve söylemleri her seferinde tekrar tekrar söylemek, ısıtıp ısıtıp servis etmek, insnları hedef haline getirmek artık işi fikirsel bir mülahaza olmaktan çıkarmak demektir.

Teröre, kaosa, iç çatışmaya can simidi aimayacağız. Türkiye`yi Suriyeye, ortadoğuya çevirmek isteyenlere itibar etmeyeceğiz. Bu ülkede beraber yaşadığımızı, yaşayacağımızı unutmadan, birbirimize tahammül etmeyi öğreneceğiz.