• DOLAR 32.506
  • EURO 34.752
  • ALTIN 2487.725
  • ...

Suriye`de ateşkesin bir bedeli var.

Nedeni açık: “Batı emperyalizminin Yeni Ortadoğu Projesi.”

Küresel şarlatan Samuel Huntigton ve Medeniyetler Çatışması tezi.

Yaratıcı kaos, kontrollü istikrarsızlık, çıkarılan gen haritaları ve sosyal mühendislikler.

Her türlü ayrılığın körüklenmesi ve sonu belirsiz intikam savaşları.

İslam Coğrafyası›ndaki enerji kaynakları ve siyonizmin himayesi.

Bir kısmı bölünmüş ve parçalanmış, bir kısmı ise bölünecek ve parçalanacak devletler listesi.

En önemlisi de aziz İslam`ın her insanın dokusu ile uyumlu ve fıtratlara hitap eden medeniyet tasavvurunun sabote edilmesi.

AB(D) ve siyonist işgalci, bu projeden asla vazgeçmeyecektir.

Zira söz konusu olan; tarihin sonuna kadar dünya hâkimiyeti iddiasındaki birkaç siyonist-Yahudi ailenin kontrolünde bulunan çok uluslu birkaç şirketin ilahlaştırılmış çıkarlarıdır.

Bunlara dokunmak, savaş sebebidir.

Kelam-ı Kadim`in ihbarı ile her birinin dünyada geçirmek istediği bin yıllık ömür için tesis etmeye çalıştıkları düzendir bu.

O ailelerden birinin başındaki 1915 doğumlu David Rockefeller`e bakmamız yeterli.

102 yaşında, 6 kalp nakli, 3 böbrek ve 2 de ciğer nakli yapılan en yaşlı zengin.

5 trilyon dolara hükmediyor ve “200. Yaş günümü kutlamak istiyorum” diyor.

Bu siyonistin yaşaması, Müslümanların ölmesine bağlı.

İslam›a ve Müslümanlara düşmanlıkta sınır tanımayan bu siyonistin kalp, ciğer ve böbrek nakli için kaç yüz veya kaç bin Müslüman mültecinin ameliyat masasına yatırıldığını biliyor muyuz?

Ne bu ne de diğerleri, ürettikleri milyarlarca dolarlık silahlar için pazar eksilmesini asla kabullenmezler.

Bu çatışma, kaos ve istikrarsızlık hali olmadan petrolümüz ve gazımızla birlikte kanımızı ve alın terimizi de kendileri için akıtamazlar.

Bunun için hükümetler devirir, savaş çıkarırlar.

Şeytani emellerini ise mazlum halkların haklı ve masum talepleri üzerine ustaca ve sinsice bina ederler.

Ardından Hollywood hokkabazlığı ile demokrasi ve barış havariliğine soyunurlar.

İngiltere başta olmak üzere, bu şeytani konseptin içinde yer alan batılı devletlerin temsilcilerinin Halep›teki insani trajediye dikkat çekerek timsah gözyaşları dökmeleri de bu planın bir parçasıdır.

Dün Moskova`da yapılan Türkiye-İran-Rusya üçlü görüşmesi, Suriye›de kalıcı bir ateşkes ihtimalini bünyesinde barındırdığı için bu klikte tehdit algısı oluşmuştur.

Şu ana kadarki barış görüşmelerini ciddiye almayan ve bu kadar tepki göstermeyen bu şeytani klik, «Suriye›nin toprak bütünlüğü» üzerinde mutabık kalan üç ülkenin bu hamlesini ciddiye almaktadır.

Bu öyle bir tehdit algısıdır ki yüz yıllık bir zaman dilimini kapsamaktadır.

Obama`nın ABD seçimlerine siber saldırılar yoluyla müdahale ettiği gerekçesi ile Rusya`ya yönelik açık açık “misilleme yaparız” demesi,

Suriye meselesinde mevcut Amerikan politikasının dışında bir politika izleyeceğini söyleyen Trump`a derinden bir ayar çekilmesi bundandır.

Beşiktaş ve Kayseri bombaları, Rus elçinin öldürülmesi, iç karışıklık senaryoları, «Türkiye iyi yönetilmiyor» hikâyeleri vs.

Bütün bunlar, Suriye`de ateşkes ihtimalinin belirmesi üzerine atılan şeytanî adımlardır.

Ne olursa olsun Türkiye, muhacirlere uzattığı dostluk ve kardeşlik elini daha fazla acı yaşamayalım diye barış için de uzatmaktan asla vazgeçmemelidir.