• DOLAR 32.384
  • EURO 35
  • ALTIN 2326.163
  • ...

"Allah dilediğini yaratır, dilediğine kız, dilediğine de erkek çocuk bahşeder. Kimine hem erkek, hem de kız çocuğu verir, dilediğini de kısır bırakır. Her şeyi hakkiyle bilen ve her şeye gücü yeten ancak Allah'tır." (Şura 49-50)

Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem, "Kız çocuklarını hor görmeyin" buyurur. Evladını hor görmek Allah`ın takdirine razı olmamak ve dini bilmemekten ileri gelir. Mümin Allah`tan hayırlı evlat istemelidir. Olunca da kız olsun erkek olsun hayırlı olduğuna inanmalıdır. Hayırlı olmadıktan sonra, erkek olmuş ne değeri var?

Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellemin sünnetinde, kız çocuklarının faziletiyle veya onlara iyi bakmak ve sevindirmekle alakalı birçok Hadisi şerif vardır:

"Kızlarınızı altın ve gümüş ile süsleyin! Elbiseleri güzel olsun! İtibar kazanmaları için en güzel hediyelerle onlara ihsanda bulunun!" (Hâkim)

"Kim kız çocuğunu güzelce terbiye eder, Allah'u Teâlâ'nın verdiği nimetlerle bolluk içinde yedirir, içirir ve giydirirse o kız çocuğu onun için bir bereket olur; Cehennemden kurtulup kolayca Cennete girmesine vesile olur." (Taberani)

"Üç kızının veya üç kız kardeşinin geçimine ve sair sıkıntılarına katlananı, Allah'u Teâlâ Cennete koyar." Ashabı kiramdan biri: "iki tane olursa da aynı mıdır?" diye sorunca, Peygamberimiz: "Evet, iki tane olursa da aynıdır" buyurdular. Başka biri, "Ya bir tane olursa nasıl olur?" diye sordu. Cevabında: "Bir tane de olsa yine aynıdır" buyurdular. (Hâkim, Haraiti)

Görüldüğü gibi, kız çocuklara değer verip iyi bakmak dinimizin bir emridir. Bunu anlamayan veya karşı çıkanlar ise, Müslümanlığı bilmeyen, batıl geleneklerin etkisinde kalan kimselerdir. Müslüman, dinini iyi öğrenip gereğini yerine getirmeli, kız olsun erkek olsun her çocuğunu bir nimet bilmeli ve ona layık olduğu değeri vermelidir!

Kız çocukları hor görmek, günümüzde bile soğukluğunu hissettiğimiz bir Cahiliye devri âdetidir. Bu kaba ve çirkin âdet, Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellemin yaşadığı devirde Arabistan'da pek yaygındı. Çöl bedevileri, kız çocuklarının doğumunu büyük bir felâket sayarlardı. Onların ileride kötü yollara düşeceği zannıyla üzülür, utanırlardı. Kur`an-ı Kerim, Nahl suresinin 58-59. ayetlerinde pek güzel tasvir ettiği üzere, bir kızları dünyaya geldiğini öğrenince yüzleri kararır, hiddetlerinden köpürürler, kendilerine verilen bu felâket haberinden dolayı halktan gizlenmeye çalışırlardı. Daha sonra da acaba bu kızı, herkesten utanmayı göze alarak büyütüp beslesem mi, yoksa toprağa gömüp ondan kurtulsam mı diye ince bir hesaba girerlerdi.

Kızını diri diri gömmeye karar verince de o mâsum yavruyu alıp çöle götürürler, elleriyle kazdıkları bir çukura iterek üstüne yığın yığın kum atarlar, sonra da ellerini kollarını sallayarak evlerine dönerlerdi.

İnsanlıkla hiçbir şekilde bağdaşmayan bu âdet bazı bölgelerde oldukça tabii karşılanırdı. Evlilikten önce oğlan ve kız tarafı bu konuyu gündeme getirir, kız çocuğu doğarsa onu anne mi yoksa baba mı gömecek diye konuşup bir karara bağlarlardı. Şayet çocuğu gömme işini anne üstlenmişse, olayı seyre gelen bir sürü kadının gözü önünde cinayetini işlerdi.

Şükürler olsun İslamiyet geldi de bu vahşeti, bu çirkin âdeti yerle bir etti. Ancak o gün için mesele hal olmuştu, ama günümüzde bütün hızıyla ümmetin sathına yayılmakta ve ümmeti kasıp kavurmaktadır. Öyle ki, çocuk daha dünyaya gelmeden anne rahminde katledilmektedir. Hem modern aletler ve çağdaş fetvalarla... İşte bunlar modern cahiliyenin işlediği katliamlardır.