• DOLAR 32.365
  • EURO 35.043
  • ALTIN 2325.366
  • ...

Vakar, ağırbaşlılık, temkinli ve teenni ile hareket etmek, izzet, azamet, ciddiyet ve haysiyet sahibi olmak gibi anlamlara gelir. Vakar, alçakgönüllülük ve hilm ile insanın kendi onurunu ve toplumsal düzeyinin gerektirdiği itibarını koruma eğiliminden oluşan erdemli bir melekedir.

Vakar insanı hem bayağılık ve hafiflikten hem de gurur ve kibirden koruyan dengeli bir meziyettir. Tevazu ve vakar birbirini tamamlayan özelliklerdir. Vakarsız tevazu insanı hafiflik, zillet ve hakarete; tevazusuz vakar da insanı gurur ve kibre götürür.

Kur'an-ı Kerim'de, "Müminlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı ise vakur ve cesur..." olanların övülmesi genel olarak Müslümanların özelikle düşman karşısında çok daha vakur, ciddi ve onurlu davranmaları, saygın bir kişilik sergilemeleri gerektiğini gösterir.

Vakar ve tevazu, imandan gelen bir ciddiyet ve ağırbaşlılık iken; kibir ve gurur, imandaki zayıflığın bir sonucudur. Kimi insanlar bu iki gerçeği yanlış anlar veya yerini değiştirme karmaşasına giriyorlar. Mesela bir yöneticinin makamında ciddi olması 'vakar' sayılırken, aynı ciddiyeti evinde sürdürmesi şefkat, merhamet, samimiyet ve içtenliğe aykırı düşer.

Allah-u Teâla Mümin kullarını tarif ederken, onların vakarlı davranışlarda bulunduklarını ifade etmektedir: "Ve onlar ki, yalan şahitlik etmezler, boş bir şeye rastladıkları zaman vakar ile (oradan) geçip giderler." (Furkan 72)

Resulüllah sallellahu aleyhi vesellem, cemaatle namaza başlanmış olsa bile, camiye gelenlerin koşarak acele etmemeleri, vakar ve sükûneti elden bırakmamalarını tavsiye etmesi, vakarın her Müslümanda bulunması gereken vasıf olduğunu ifade etmektedir.

Peygamberimiz sallellahu aleyhi vesellem, kendisi örnek olması itibariyle son derece vakarlı, ciddi ve izzet sahibi idi. O'nun peygamberlik vakarı, görene önce bir ürperti ve korku verirdi. Fakat bir müddet sonra O'nun ne kadar şefkatli ve merhametli bir insan olduğunun farkına varırdı.

Vakarlı olmak asla kibirli olmak demek değildir. Nitekim peygamberimiz sallellahu aleyhi vesellemin hadislerinde Vakar, Rahmet, Sükûnet ve Teenniyi ifade edecek şekilde varid olmuştur: Ebu Hureyre (radiyellahu anhu) anlatıyor: Resulüllah sallellahu aleyhi vesellem buyurdular ki:

"Bir grup, Allah'ın kitabını okuyup ondan ders almak üzere Allah'ın evlerinden birinde bir araya gelecek olsalar, mutlaka üzerlerine sekine (vakar) iner ve onları Allah'ın rahmeti bürür. Melekler de kanatlarıyla onlar sarar. Allah, onları yanında bulunan yüce cemaatte anar(Buhari, Ezan, 21)

Peygamberimiz sallellahu aleyhi vesellem, ciddiyete zarar veren hareketlerde asla bulunmazdı. O'nun konuşması hikmetle doluydu. Boş ve lüzumsuz söz söylemez, dedikodu yapmazdı. Kimsenin aleyhinde bulunmadığı gibi, başkalarını o halde gördüğünde de uyarır, engel olurdu.

Gülmesi sadece gülümser şekilde tebessümdü. Gözlerinin içi gülerdi, yüzü ışıl-ışıl olurdu. Tatlı ve şirin bir durum alırdı. Sesli olarak gülmez ve kahkaha atmazdı. Hoşuna giden bir şey olur veya sevindirici bir haber duyarsa, sadece dişleri görünür ve inci gibi parlardı.

Peygamberimizin oturuşu da vakarlı idi. Oturduğu zaman cübbesiyle ayaklarını ve dizlerini örter, elleriyle kendisine çeki-düzen verirdi. Başkalarını rahatsız edecek veya üzecek hareketlerde hiçbir zaman bulunmazdı. Çoğunlukla bağdaş kurarak veya diz üstü otururdu. Sağa sola yayılmaz, ayaklarını uzatmazdı. Özellikle kıbleye doğru hiç uzatmazdı.

Peygamberimizin yürümesi de vakurdu. Bakışlarını sağa-sola salmaz, karşıya bakarak mütevazı adımlarla yürürdü. Yürüyüşü yüksekten akan suyu andırırdı. Kısaca, Peygamberimiz konuşmasında, susmasında, oturmasında, yürümesinde, ibadetinde ve bütün yaşayışında vakur bir insandı. (M. Paksu, Peygamberimizin Örnek Ahlâkı, 45)

En güzel örnek olan Peygamberimiz sallellahu aleyhi vesellemi, her konuda olduğu gibi vakur olmak konusunda da örnek almalıyız. Bunun için bütün hayatımızda hal ve hareketlerimizden kılık kıyafetimize kadar Müslüman olmanın vakar şuuruyla hareket etmeliyiz. laubalilikten uzak, sade, ciddi ve vakur bir hayat modelini sergilemeliyiz.