Yaz fırsatı!

Her ne kadar Kur’an öğreniminin mevsimi olmasa da yaz mevsimleri, bu sürecin adı konulmamış zamanı oldu.

Halkımızın bu süreçte camilere çocuklarını yollama teveccühü giderek artıyor.

Hocalarımızın bu konuda çocuklara pozitif ayrımcılık yapmaları, cemaatin içinde bazen homurdanan yaşlılara karşı onlara destek çıkmaları bunda etkisini gösterdi/gösteriyor.

Çocukların da rahat bir ortam bulmaları, bazen oyun ve ikramlarla şımartılmaları hayatlarının dönüm noktası olacak izler bırakıyor belleklerinde.

Hatırlıyorum da Tiyatrocu müteveffa Münir Erkul bir konuşmasında çocukken camiye gittiğinde cemaatten biri tarafında kovulduğunu ve bir daha da gitmediğini söylemişti.

Yine Cem Karaca da bu meyanda küçükken gördüğü tepkiden dolayı camiye gitmediğini dile getirmişti bir konuşmasında.

Anlaşılan küçük yaşta olumlu veya olumsuz iz bırakan davranışların psikolojik etkisi inkâr edilemez.

Mademki bu gerçeğin kalıcı bir hasar bırakması veya kalıcı ve pozitif bir etki bırakması gibi bir sonucu var; öyleyse pozitif etki bırakma tercihimizi kullanmaktan yana bizi ne engelliyor?

Ebeveynler olarak cami, cemaat ve namaz ile tanıştırmak adına çocuklarımızı yaz tatili boyunca bir hocaya yollamak şimdiden o etkiyi bırakmaktır.

Sokak kültüründen korumak ve güzel bir ahlakla tanıştırmak için camiler, yaz mevsiminin sıcak manevi iklimleridir.

Çocuk kalbinin okyanuslar kadar engin ve temiz olduğu düşünülürse onu kirleten dış etkilerden korumanın yaz mevsimindeki adı, cami ve Kur’an kurslarıdır.

Temel dini bilgilerle donanmış, anne babasına saygılı, arkadaşlarına ve çevresine duyarlı, ahlaklı ve erdemli çocuklar; yarının teminatı olan yatırımlardır.

Yaz mevsiminin çocuk dünyasında bıraktığı etkisinin psikolojik ve sosyolojik olarak karakter ve kişilik oluşumunda biz ebeveynlere büyük görevler düşüyor.

Bu açıdan yaz fırsatları arasına alışveriş mağazalarını değil, cami ve Kur’an kurslarının getirisini koymak manevi kazanım açısından büyük bir girişimdir.

Bu girişimde bulunanlara ne mutlu!