İslam Yurtları Kuduzların Saldırısı Altında

Ve dünden itibaren Yemen saldırı altında.

Daha öncesini unuttuk ama seksenli yıllardan itibaren Diyar-ı İslam kuduz emperyalistlerin saldırısı altında. İşgallerin ardı arkası kesilmiyor.

Yetmişli yılların sonunda Afganistan’ın işgaliyle başladı ve bugünlere gelindi. Bu arada Afrika’da ne olup bittiğini çok yakinen bilemiyoruz.

Osmanlı coğrafyası Amerika, Avrupa ve Siyonistlerin saldırılarıyla hunharca yakılıp yıkılıyor.

Gazze’den sonra ve Gazze’yle ilişkili olarak dünden itibaren Yemen de Amerika ve şürekasının saldırısına uğramış durumda, bakalım ne kadar sürecek, saldırının sınırları nereye kadar uzanacak.

Yemen zaten yıllardan beri hem iç savaşla birbirine kırdırılıyor hem de Amerika destekli Suud saldırılarına karşı koymaya çalışıyordu.

Aslında Yemen’de katledilen çocukların ve kadınların sayısı Gazze’dekinden kat be kat fazlaydı ama nedense bizi o kadar ilgilendirmedi. İnşaallah bu konuya bir gün temas ederiz. Ama bugün acilen yapmamız gerekenlerin başında İslami basının derhal Yemen’le irtibata geçmesi, camialar medya kuruluşlarını gereken noktalara yerleştirmeli, bu defa gafil avlanmamalıdır.

Biz Rabbimizden hiçbir zaman umudumuzu kesmedik. Hatırlarsanız Ekimin yedisinden bu yana söylediğimiz şeylerden birisi; Amerika Emperyalizmini “Kaybedeceği bir şeyleri olmayanlar yenebilir” demiştik ve bunun en canlı örneğinin Afganistan olduğunu söylemiştik ya…

Şimdi de diyoruz ki, Gazze’den sonra Yemen de kaybedeceği bir şeyi olmayanlardandır, bunu asla unutmayalım. Yemen kaybedeceklerini kaybetmiş veya baştan beri sahip olamamıştır.

Bu dünyanın değişmez bir kuralıdır ki; “Kaybedeceği bir şeyi olmayanlar en çok korkulması gereken kişilerdir.”

Farkında mısınız, bizim bu şekilde çakılıp kalmamızın en önemli sebebi; kaybedeceğimiz çok şeyimizin olmasındandır.

Bir şey daha var; artık iyice belli olmuş ve bütün bir dünya kabul etmiştir ki, Amerika, Avrupa ve Siyonizm emperyalizminin karşısındaki tek rakip Müslümanlardır, geride kimse kalmamış, sahneden çekilmiştir.

Herkesin susup çekildiği bir günde Müslümanların dünyaya söyleyecek sözleri vardır, yavaştan yavaştan söylemeye de başlamıştır.

Selam ve dua ile