Ömer gibi, Ali gibi namazda şehid olmak
Takdir-i ilahiye bakın, annesi babası adını Sacid koymuş, secde eden, hep secde eden demek.
Sacid kardeşimiz, Rabbine her daim secde eden birisi olarak kavuştu.
“Simahüm fî vücûhihim min eseris sücûd” Sadece adıyla secde eden değil secde izi simasına öylesine yansımıştı ki buna hepimiz şahittik.
Sacid kardeşimizin en bariz özelliği Allah yolunda koşturmak, hem de durmadan koşturmak. Hangi cephede hangi mevzide bir boşluk var hemen orayı dolduruverirdi.
Yasin Börü gibi Adana’nın bütün varoşlarını bilir, yoksullarına yardım dağıtır dururdu.
Peygamber Sevdalılarını temsil ederdi, nereye çağrılırsa oraya koşardı. Aynı zamanda HÜDA PAR Adana il sekreteriydi.
Nur yüzlü Sacid kardeşimiz namaz kılarken şehid edildi.
Üzüldük, içimiz yandı ama bunu hiç yadırgamadık. Çünkü bize inen ilk vahiyde, ilk surede başımıza gelecekleri öğrenmiştik;
“Baksana şu namaz kılan bir kulu engelleyene!” (Alak 9-10)
Namaz düşmanlığı, secde düşmanlığı ta ilk günden ortaya çıkmıştı.
Müşrikler Allah’ın Rasûlü’nün Kâbe’de namaz kılmasına tahammül edemiyordu, secdeye yattığında üzerine ölmüş devenin işkembesini koymuşlardı.
Evet, biz bunu çok iyi biliriz, namazımıza, secdemize asla tahammüllerinin olmadığını çok iyi biliriz.
“Onlara; Rahmana secde edin denildiğinde; Rahman da neymiş! Biz senin istediğine secde eder miyiz!” derler ve bu onların nefretini daha da artırır”(25/60)
Secde, bizimle onlar arasındaki en önemli bir farktır.
Ömer’imiz, Ali’miz (Allah onlardan razı olsun) namazda, secdede şehid edilmişlerdi.
Ve bu ülkedeki rejim daha ilk günden secde düşmanlığı üzerine kurulmuş, secde düşmanı nesiller yetiştirmeyi hedeflemiştir.
Ama biz ısrarla Sacid koyacağız, Sacide koyacağız yavrularımızın adını ve Rabbimize secde edeceğiz, O’ndan başkasına da asla secde etmeyeceğiz.
Rabbim Sacid Pişgin kardeşimizi rahmetiyle karşılasın ve şehid kullarının arasına katıversin!
Salih Demir hocamıza da acil şifalar lütfeylesin!