• DOLAR 32.333
  • EURO 35.075
  • ALTIN 2293.713
  • ...

“Dikkat, soğuk ve yağışlı hava geliyor” diye meteorolojiden bir haber izlediğimde “külahıma oku” demişimdir çoğu zaman. Özellikle Erciyes’in eteklerinde yaşayan ve beş yılını Erzurum’da geçiren birisi olarak bu da bizim tecrübemizdir;

Eğer hava buz gibiyse yağış olabilmesi için önce havanın birazcık olsun ısınması, ılıması gerekir. İnsanımızın “yağmur havası, kar havası” dediği bir şey vardır, bunu kast eder.

Evet, buz gibi havalarda yağmurun karın yağmadığı gibi, buz gibi toplumlara da rahmet ve merhamet yağmaz. Bir birlerine karşı buz gibi soğuk ve merhametsiz, bir birlerine böylesine keskin mi keskin olan toplumlar rahmet ve merhametten mahrum kalırlar.

Doğrusu ben böylesine keskin, gergin ve acımasız bir atmosferde hazırlandığı söylenen Hukuk Reformunu çok merak ediyorum; kimlere ne kadar merhamet vaat ediyor. Bir birlerine tahammül edemeyen, bir birlerini her gün ihanetle itham edenler kime hak ve hukuk dağıtmayı düşünüyor acaba?

Irkçılığın zirve yaptığı, bu uğurda herkesin burnundan soluduğu, burnundan kıl aldırmadığı bir günde bazı kardeşlerin gasp edilmiş fıtri haklarını talep etmelerinin neticesini de aynı şekilde tebessümle izliyorum.

Müslümanlar! Ne olur gelin hem yağmur duasına çıkalım hem rahmet ve merhamet duasına çıkalım.

Barajlarımız son yılların en düşük seviyesine indiği gibi ülkenin her tarafı susuzluktan kavrulmaktadır. Son bahar geldi geçti, hâlâ bir damla yağmur düşmeyen yerlerimiz var.

Ve aynı şekilde vicdanlarımız da bir birlerimize karşı merhametsizlikten kup kuru kesilmiş durumda. Böyle giderse sadece koronayla değil birçok yönden felâketlerle karşı karşıya geleceğiz.

Şunu iyi bilelim ki bizim bu kuraklıklarımız biri birine bağlıdır. Vicdanlarımızın, kalplerimizin kuraklığını halletmeden çorak topraklarımızın susuzluğunu gideremeyiz.

Ve iyi bilin ki bizi her tarafımızdan kuşatmış bulunan bu kuraklığımızı Allah’tan başka ıslatacak yoktur. Allah’a yönelelim, yalvaralım.

Bu arada ne olur acımasızlar, vicdansızlar, ithamcılar, dışlayıcılar azcık sussunlar, bu işe bir ara versinler!