• DOLAR 32.491
  • EURO 34.985
  • ALTIN 2435.322
  • ...

Kemalizm İslam’a alternatif olarak, İslam’ın yerini alması için dayatılan bir dindir, bir ideolojidir. Hem dayatanlar hem de kendilerine dayatılan Müslüman halk bunun böyle olduğunu bal gibi bilmektedir. Bu ülkenin bir asra yakın zamanının bu boğuşmayla geçtiğine herkes şahittir.

Kemalizm’i devletin resmi dini olarak kabullenmeyen Müslüman halk bu uğurda on binlerce insanını kurban olarak vermiştir.

Her ne kadar son zamanlarda geçmişe göre bir sakinlik söz konusu olsa da bugün hâlâ bu ülkenin bir numaralı meselesi, dayatılan Kemalizm’dir. Bu ülkede Kemalizm’den başka hiç bir şey adına darbe yapılmamıştır.

Kemalizm’in bir devlet dini olarak dayatılmasının yanı sıra, icra edilmesi, sürdürülmesi de bilindiği üzere devlet tarafından yapılmaktadır.

Minnacık yavrularımıza bir asırdır dayatılan törenler ve istisnasız bütün derslere zoraki sokuşturulan Kemalizm’i insanımız ibretle izleyip durmaktadır.

Daha da önemlisi; bu ülkeyi yöneten tepeden tırnağa kim varsa, muhtarından, en küçük bir belediye başkanından, her seviyedeki müdür ve yöneticisinden tutunuz, meclisinden, bakanlarından ve cumhurbaşkanına kadar istisnasız Kemalizm adına yemin ettirilip o ilkeler doğrultusunda yönetimlerini sürdüreceklerine dair and içirilmekte ve bütün bunlar devlet tarafından dayatılmaktadır.

Ülke insanının tek başına bu dayatmalardan kurtulması ne kadar mümkündür, masum bir yavru bu konuda ne yapabilir?

Bir Müslüman şahsi gayretleriyle bir takım haramlardan, günahlardan uzak kalabilir. Hatta bir takım şirklerden de korunabilir. Yani dayatılmayan şirklere bulaşmayabilir.

Kemalizm dipçikle dayatılan bir dindir, resmi konumda olan hiç kimsenin kurtulma şansı ve muhayyerlik hakkı yoktur.

Kemalizm’i devlet kaldırmalıdır, hem de derhal kaldırmalıdır, özellikle saygı duruşlarına derhal son vermelidir.

Devlet Kemalizm’e ibadet etmek istemeyen vatandaşını kurban vermeye artık bir son vermelidir. Karşı çıkanları “meczup” diye damgalama furyasını sonlandırmalıdır. Devlet Kemalizm’le boğuşma yükünü vatandaşından almalıdır, nasıl ki onu vatandaşına kendisi musallat etmişse.

Unutulmasın ki, Allah’tan başkasının önünde eğilmeyi reddedenlerin bırakın meczup diye yaftalanmalarını, onlar yeryüzünün en şereflileri olan peygamberlerin yolundan gidenlerdir.

Eğer bunu bin yıldan beri Allah’tan başkasının önünde eğilmeyen bu millet anlamayacaksa kim anlayacak?