• DOLAR 32.347
  • EURO 35.087
  • ALTIN 2308.804
  • ...

Siyasi gelişmeler sizin arzu ettiğiniz istikamette seyretmiyor, tahminleriniz tutmuyor, kısacası size göre iyi gitmiyorsa ister istemez sizi bir kötümserlik kuşatıyor.

Siz buna yakın çevrenizle birlikte dünya genelindeki siyasi gelişmeleri de katarsanız huzurunuz bozuluyor.

Başta yaşadığımız ülke ve hemen çevremizi kuşatan Müslüman coğrafyadaki sosyal gelişmelerin de aynı olumsuz minval üzere cereyan ettiğine de şahitlik ediyorsak üzüldükçe üzülüyoruz.

Daha da önemlisi, bütün bu olup bitenlere müdahale edemiyorsak veya çırpınışlarımızın bir faydası olmuyorsa değişik bir halet-i ruhiye içine giriyoruz.

Müslümanlar olarak bir birimizle karşılaşıp hal hatır sorduğumuzda söz konusu durumlardan dolayı üzüntümüzü, burukluğumuzu dile getiriyoruz. Fakat bununla birlikte Müslüman bir fert olarak Rabbimize hamd ve şükrümüzü de hiç eksik etmiyor, mutlaka dile getiriyoruz.

İşte bu noktadan hareket ederek diyorum ki, böylesi durumlarda Müslüman bir fert olarak Rabbimize yönelmeli, ilim, irfan ve ibadet hayatımızda yoğunlaşıp derinleşmeliyiz. Çünkü bu cephede ilerleyenlerin asla kaybetme ihtimali, belirlediğimiz hedefe ulaşamama ihtimali yoktur.

Biz biliyoruz ki Rabbimiz ilmi ve irfanı isteyen her kuluna verir. Fakat zenginliği, siyasi ve sosyal başarıları kendi istediğine verir.

Bireysel derinleşmeyi hedefleyenlerin kaybetme ihtimali yoktur. Bu arada olumsuz siyasi ve sosyal gelişmelerin bize verdiği zararı ilimle, irfanla fazlasıyla kazanırız.

Biz yine müminlerin dertleriyle dertlenmeye devam edeceğiz. Fakat bütün dertlerine derman olamayız, o ayrı bir meseledir.

Bir de şunu hatırlatmak istiyorum. Tarihin birçok döneminde görülmüştür ki İslam dünyasının buhranlı dönemlerinde Müslümanlar dehâlarını çıkarmışlar, ilimde ve irfanda yıldızlarını doğurmuşlardır.

Buhranlı dönemlerin yetiştirdiği âlimler İslam âlemi için yeni atılımların başlatıcısı olmuşlardır.

Yani hayrın nerede olduğunu bilemeyiz. Rabbimiz ölüden diri, diriden ölü çıkardığı gibi nice buhran dönemleri bir sonraki zaman diliminde Ümmetin büyük hamlelerine vesile olur. Üstelik biz her zaman için ümitvar olmakla yükümlüyüz.