• DOLAR 32.381
  • EURO 35.03
  • ALTIN 2325.833
  • ...

Aslında 6-8 Ekim büyük bir katliamın düğmesine basıldığı tarihin adıydı. O gün Diyarbakır’da sadece Yasin Börü ve arkadaşlarının hunharca katledilmeleri öne çıktığı için diğer saldırı cepheleri unutulmuş, göz ardı edilmiştir.

Pkk o gün güçlü olduğu her yerde Dindar Kürtleri yok etmek için, bulundukları yerden sürüp çıkarmak için harekete geçmiş, harekete geçirilmişti. Kürtlerin bulunduğu her yerin ikinci bir Endülüs olması için düğmeye basılmıştı.

Ve o gün devlet yoktu, emniyet ve yargı yoktu, her şey FETÖ’nün elindeydi ve dolayısıyla her şey Pkk’den yanaydı. Başta HÜDAPAR olmak üzere ne kadar İslami STK varsa kuşatılmış, yakılmış, yıkılmıştı.

Böylesine büyük bir kalkışmanın beş altı şehidle kırılıp püskürtülmesinin arkasında bölgedeki Müslümanların feraseti, cesareti ve tecrübesi yatmaktadır. Zira bölgedeki Müslümanlar bu İslam düşmanı örgütün tıynetini ve cemaziyelevvelini iyi bilmektedir. Kurulduğu günden bu yana kendilerinden başkasının varlığına tahammül etmeyen, “Ya bizden olacaksınız ya buradan gideceksiniz ya da sizi öldürürüz” dayatmasından başka bir şey bilmeyen bu yapıyı çok iyi tanımaktadır.

Müslümanlar bir şeyi daha iyi bilmektedir, böylesi günlerde devlet asla ortalarda görünmemiştir.

Evet, 6-8 Ekim kalkışması zannedildiği gibi Diyarbakır’dan ibaret değildi. Diğer yerlerden fazla bir ölüm haberi gelmemişti ama tehlike bir birinden büyüktü.

O gün orada değildik ama kuşatılan STK’larla hep bağlantı halindeydik, her an bir katliam haberi gelebilirdi, heyecanla bekledik, dua ettik, kolluk kuvvetlerini aradık, ya ulaşamadık ya da yapabilecekleri bir şeylerinin olmadığını öğrendik.

Defalarca ziyaret edip bizzat dinlediğim aynı tarihte en büyük ve planlı saldırılardan birisi de Tarsus’ta gerçekleştirilmişti. Müslümanların erken haberdar olmalarından dolayı bir kaç yaralanma ve bazı iş yerlerinin yakılmasıyla atlatılmıştı. Planlı bir katliam için çevre illerden ve ilçelerden binlerce militan gelmişti Tarsus’a. Başta da belirttiğim gibi Müslümanlar bunun haberini önceden aldığı için gafil avlanmadıkları gibi gelenler neye uğradıklarını şaşırmışlardır. Garip olan ise, kendilerinden yardım istenen emniyet güçleri gelmedikleri gibi daha sonra kendilerini savunan insanlara operasyonlar düzenlemişlerdir, o zaman hepsinin de FETÖ’cü olduğu ortaya çıkmıştı.

Bütün bu olup bitenlerden bu ülkenin batısında yaşayan Müslümanlar daha tam olarak haberdar değildir. Hatta arşivleri şöyle bir karıştırın göreceksiniz; Yasin Börü ve arkadaşlarının hunharca katledilmelerini batıdaki İslamcı medya günlerce görmedi ve duymadı, ta ki Sayın Recep Tayyip Erdoğan ağzına alıncaya kadar.

Batıdaki kardeşlerimizin bilmesi için üzerine basarak söylüyorum; eğer bu ülkede Kürtlerin yaşadığı bölgelerde İslam varsa, Kur’an  arsa, tesettür varsa, namaz varsa, medrese varsa, icazet varsa ve o mübarek yerler Marksizm’e teslim edilmemişse Yasin Börü ve arkadaşlarının ödediği bedellerden dolayı vardır.