• DOLAR 32.37
  • EURO 35.013
  • ALTIN 2325.369
  • ...

Bir başka açıdan bakıldığında devlet olmak demek sorumluluk sahibi olmak, ayağını yere basmak, dünyadaki bir takım gerçekleri kabullenmek demektir. Hatta darbeyle veya devrimle el değiştiren devletlerin bile ilk yaptıkları şey; uluslararası antlaşmalara sadık kalacaklarını ilan etmeleri, komşularıyla olan ilişkilerin süreceğini belirtmeleridir.

Yani başta komşuları olmak üzere dünya genelinde meşruiyetini kabullendirmektir. Bu olmadığı takdirde onun varlığı tehlikededir.

Şimdi bunu Tevhidî düşünceye mensup Müslümanlar üzerinden düşünüyorum. Eğer kabullenilmiş bir devlet değilseniz veya böyle bir devletle birlikte değillerse işleri çok zordur.

Başta Amerika, Avrupa, Rusya ve Çin olmak üzere egemen dünya, kendilerini Tevhidî çizgide gören İslami örgütlerin yeryüzünün bir noktasında devlet olarak ortaya çıkmalarını kabullenmeyecekleri ve farkına varır varmaz imha yoluna gidecekleri anlaşılmaktadır.

Bu örgütler bir devlet olamadıkları gibi açıktan bir devletle de beraber olamamakta, halkı Müslüman olan devletler söz konusu örgütlerle birlikte görünmekten kaçınmaktadırlar.

Böyle olunca da imhaya açık bu örgütlerin Müslüman gençliğin körü körüne öğütüldüğü bir değirmen olmaktan başka şansları kalmamaktadır. Bu gerçeği Müslüman âlimler, teorisyenler ve örgüt liderleri çok iyi düşünmelidirler. Son on beş yılda bu örgütlerin bayrağı altında ölüme gönderilen yüz binden fazla Müslüman genç olduğunu defalarca dile getirdim.

İdlib benim uykularımı kaçırıyor. Dört milyona yakın Müslümanın sıkışıp kaldığı son cendere durumundaki İdlib’in yarınlarının çok daha ürpertici olacağı gözüküyor. Bu dört milyonun arasında İslami örgütlerin olduğu iddiasıyla Türkiye’de toplanan üçlü zirveden de hayırlı bir netice çıkmadığı anlaşılmaktadır. Yani İdlib’teki Müslümanlar emperyalizmin imha hedefindeler.

Ne ilginçtir ki Suriye ve Irak’taki diğer bütün örgütler diğer devletlerle birlikte oldukları ve karşılıklı olarak bunu ilan ettikleri için böyle bir tehlike söz konusu değildir.

Ben bu çıkmazın ancak Tevhidî düşüncedeki İslami örgütlerin liderleri ve teorisyenleri tarafından çözülebileceği düşüncesindeyim.

Rabbim İdlib’teki kardeşlerimizi muhafaza eylesin.