• DOLAR 34.7
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.825
  • ...

Siyasi atmosferin zirve yapacağı bir mevsimde oruç tutacağız. Ramazanın tamamında hatta bayramda bile gündem hep siyaset olacak.

Ramazanımızın ve orucumuzun yaralanmasından, incitilmesinden korkuyorum. Çünkü bu anlamda olumsuz ortam çok müsait olacak.

Elbette meşru siyaset vardır ve mutlaka yürütülecektir, kimse bundan bîgâne kalamaz. Bizler siyaseti ibadet olan ibadeti de siyaset olan bir düşüncenin mensuplarıyız.

Fakat bugünkü siyaseti tam olarak kendimiz dizayn etmediğimiz, ilkelerini kendimiz koymadığımız, bir anlamda mecbur bırakıldığımız için çok dikkatli olmamız gerekmektedir.

Daha da önemlisi ittifak adına partiler arasında bugüne kadar hiç görülmedik çapraz ilişkiler kurulmuş durumda. Gerek bu ilişkileri savunma adına gerek eleştirme adına hakkaniyetten uzak savunma ve ithamlar oldukça fazla görülecektir.

İşte böylesi olumsuz bir ortamda Ramazanımızı kirletmeyelim, yaralamayalım, orucumuzu incitmeyelim diyorum.

Nasıl mı? Birincisi kendimizi tamamen siyasete kaptırmak suretiyle bir hataya düşmeyelim. İbadetimizi, zikrimizi, şükrümüzü ve özellikle Rabbimizin Kitabı üzerindeki yoğunlaşmamızı gevşetmeyelim.

İkincisi; siyasetin zaten kendi bünyesinde mevcut olan kirlere bulaşmak suretiyle ziyana girmeyelim.

Kendimizi sunarken ve düşüncemizi ifade ederken de haktan ve adaletten ayrılmadan yapmalıyız, karşımızdakileri tanımlarken de aynı titizliği göstermeliyiz.

Hatta bu yönümüzle öne çıkmalıyız, kirlenmeden, üzmeden nasıl siyaset yapılırmış insanımıza bunu göstermeliyiz. Çünkü insanımızın belki en çok görmek istediği de budur; siyasette dürüstlük, temizlik ve hakkaniyettir.

Türkiye buna hasrettir, dünya buna hasrettir.

Yine başa dönelim; Oruç bizi temizlemek için, arındırmak gelmiştir. Hem sadece bedenimizi değil, bütün uzuvlarımızı, gözümüzü, gönlümüzü, dilimizi, kulağımızı, malımızı, mülkümüzü, yuvalarımızı her şeyimizi pırıl pırıl etmek için gelmiştir.

Aman ha seçime kurban etmeyelim.