Gazze: İnsanlığın utanç aynası
Siyonist katillerin Gazze`ye yönelik yoğun olarak gerçekleştirmiş olduğu saldırının üzerinden bir yıl geçti. 8 Temmuz 2014... İşgal ordusu Gazze Şeridi`ne yoğun bir bombardıman başlattı. Saldırılar 51 gün sürdü. 2 bin 205 Filistinli şehit oldu. Bu vahşi saldırılarda, 11 binin üzerinde insan da yaralandı. 100 binden fazla Filistinli evsiz kaldı. Saldırılarda ayrıca 17 bin 200 ev, 73 cami ve 24 okul tamamen yıkıldı, binlerce bina hasar gördü. Tarım arazileri imha edildi. Yaklaşık olarak 550 milyon dolar civarında bir tarımsal kayıptan söz ediliyor. Yine yıkılan fabrika ve işyerleri sebebiyle, yüz binlerce kişi işsiz kaldı.
Filistin topraklarında yaklaşık 70 yıldır işgalci olarak bulunan israil, hemen hemen her yıl yeni bir katliama imza atıyor. Son 6 yıl içerisindeki üçüncü ve en şiddetli savaşı yaşayan Gazzeliler, halen saldırıların yarasını sarmaya çalışıyor. Raporlara göre; imarı otuz yıl sürebilecek olan Gazze`ye küçük istisnalar dışında inşaat malzemelerinin girişine izin verilmiyor.
Dünya Bankası`nın yayınladığı 40 sayfalık izleme raporunda, Filistin ekonomisinin küçülmeye devam ettiğinin altı çizildi.
Siyonistlerin geçen yıl temmuz ayında başlatıp 51 gün boyunca sürdürdüğü askeri harekâtın ardından, Gazze`nin yeniden imarı için Kahire`de bir konferans düzenlemişti.
Dünya Bankası`nın raporuna göre; Kahire Konferansı`nda 50 ülkenin toplamda 3,5 milyar doları bulan yardım taahhüdünün 1 milyar doları gönderildi.
500 milyon dolar yardım sözü veren Suudi Arabistan sadece 48 milyon 500 bin dolar, 1 milyar dolar vaat eden Katar 102 milyon dolarla öngörülen yardımın yüzde 10`unu verdi. Kuveyt ise, söz verdiği 200 milyon doların tek bir kuruşunu bile göndermemiş.
Türkiye, 2014-2017 yılları arasında sözünü verdiği 200 milyon dolar yardımın, sadece 520 bin dolarlık kısmını gerçekleştirdi. Hepimiz bir an önce Türkiye`nin söz vermiş olduğu miktarı ödemesini şiddetle talep ediyoruz. Vaat edilen yardımın sadece küçücük bir bölümünün ödenmiş olması, Türkiye devleti ve halkı için bir utanç vesilesidir. Acilen bu ayıbın ortadan kaldırılması ve taahhüt edilen yardımın tamamının yerine getirilmesi lazımdır. Gazze`ye sahip çıkmanın, sadece “ van minit” ile olamayacağı bilinmelidir.
Raporda, savaşın etkilerinin silinmesi için yapılması gerekenin, Gazze`nin imarının tamamlanması ve şehrin ekonomisinin yeniden ayağa kaldırılması olduğu belirtilerek, bunun için de taahhüt edilen yardımların bir an önce yapılması talep edildi.
Gazze`ye yapılan vaatlerin birçoğu yerine getirilmedi. Gazze insanlığın vicdanı ve zulme karşı imtihanının adıdır. Gazze hatırlanmayı bekliyor. Gazzeliler başta olmak üzere, Filistinliler ölülerine değil, dirilerine sahip çıkılmasını bekliyorlar. Gazzeliler, sadece öldürüldüklerinde değil, İslam ümmetinin her zaman kendilerini hatırlamalarını bekliyorlar. Gazze, şu an enkaz yığını halinde ve insanlığın utanç aynası olarak, insanlığın kara vicdanını resmediyor. Son büyük saldırılarda 500`ü çocuk olmak üzere, 2200`ün üzerinde Filistinli katledildi. 100 bin civarında insan evsiz durumundadır. Savaşın bitiminden bu yana tablo fazla değişmedi. Dünyanın gözü önünde bir halkın üzerine, aslında dünyanın insanlığına yüzbinlerce ton bomba yağdırıldı. Mabetler, okullar, hastaneler vuruldu. Plajda oynayan masum küçük çocuklar İsrail füzeleri ile şehit edildi. İnsanlık, Gazze sahilinde can verdi.
Geline noktada, kadın ve çocukları öldürmeyi marifet sayan ve direniş karşısındaki mağlubiyetini kadın ve çocuk katliamı ile örtmeye çalışan katil Siyonistler, yaptıkları katliamları savunuyor ve aynı noktada durduğunu teyit ediyor. Siyonist destekçileri de hala yüzlerindeki Gazzeli çocukların kanı ile insanlığı utandırmaya devam ediyor. Ama Gazze`ye destek iddiasında olanlar ise, Gazze`yi çoktan unuttular.
Medeni(!), uygar(!) dünya ise, bütün olanları film gibi seyretti. Gazze`nin mazlumiyeti, insanlığı harekete geçiremedi. Ancak Filistin İslami Direnişinin siyonistleri sarsan direnişi, siyonistleri durdurdu. Ağır kayıplar veren ve neredeyse kayıplarının tamamı askerlerden müteşekkil olan siyonistler, büyük bir hezimete uğradı. Ama Siyonistler, hezimetlerinin acısını başta kadın ve çocuk olmak üzere, sivillerden çıkarmaya çalıştı. Topyekûn katliam ve soykırım için harekete geçti. Nice kadın ve çocukları öldürdüler. Yine karşılarında etten duvar ören Direniş, Siyonistlere daha fazla katliam noktasında fırsat vermedi. Siyonistler, saldırılarının durdurmak zorunda kaldılar. Böylelikle Filistin davasının gerçek sahibinin ve hamisinin kim olduğu bir kez daha tescil edilmiş oldu. Yine İslami direnişin silahlarının Filistin davasının teminatı olduğu bir kez daha görüldü.
Gazze, başta İslam ümmeti olmak üzere, hala vicdanı ölmemiş olan özgür insanları ve kurumları bekliyor.
