• DOLAR 34.697
  • EURO 36.681
  • ALTIN 2967.716
  • ...

Filistin halkının siyasal eğilimini ölçmek üzere yapılan kamuoyu araştırması; bugün seçim yapılması halinde İslami Direniş Hareketi`nin, oyların % 61`ini alacağını gösterdi.

Filistin Politika ve Eğilim Araştırmaları Merkezi tarafından Batı Yaka ve Gazze Şeridi`nde bin kişi üzerinde gerçekleştirilen ankete katılanların % 61`i, Filistin Devlet Başkanlığı için İsmail Heniyye`ye oy vereceğini söyledi.

Aynı merkez tarafından iki ay önce yapılan başka bir kamuoyu araştırmasında Hamas`ın oy oranı % 32, El Fetih`in oy oranı ise % 42 olarak çıkmıştı.

Bu anket yapıldıktan sonra, Mahmut Abbas`ın Filistin Ulusal Uzlaşısını sabote etmeye yönelik açıklama ve girişimlerini bekliyorduk.

Nihayet fazla da beklememize gerek kalmadı. Hamas önderliğinde Filistin halkının siyonistlere karşı kazandığı zaferi hazmedemeyen Abbas, hemen Hamas`ı yersiz bahanelerle suçlamaya başladı. İşgal ordusunun Gazze Şeridi`ne açtığı savaşın sona ermesi ve Filistin direnişinin büyük bir zafer kazanmasının ardından Mahmud Abbas, arka arkaya yaptığı açıklamalarda Direniş`i ve Hamas Hareketi`ni hedef alarak, Hamas`ı Gazze Şeridi`nde "gölge hükümet" kurmakla suçladı ve bunu kabul edemeyeceğini belirtti. Siyonistler bile direnişi silahsızlandırmanın mümkün olmadığını söylerken, hain ve işbirlikçi Abbas, ulusal mutabakatı bozmak için Direniş`in silahlarının bırakması gerektiğinin söyledi.

Hamas üyesi Filistinli milletvekili Yahya Musa, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas`ı ağır bir dille eleştirerek Abbas`ın Filistin`in özgürlüğü ve bağımsızlığı önünde engel olduğunu söyledi. Filistin Parlamentosu`nda İnsan Hakları Komisyonu Başkanlığı`nı yürüten Musa, Abbas`ın yaptığının, milli birliğe darbe vurma ve Filistin halkına hakaret anlamına geldiğini söyledi.

Hamas`ın bu son savaşta yıkılacağını zanneden hain Abbas, hayal kırıklığına uğradı. Şimdi de Hamas`ın yapmış olduğu fedakârlıkları suiistimal etmek istiyor. Ağır tahriklerle ulusal mutabakatın yıkılmasına zemin hazırlamaya çalışıyor. Hamas`ın büyük fedakârlık ve feragatiyle inşa edilen ulusal uzlaşıyı, Hamas`ı teslim alma ve kendisine biat ettirme operasyonuna dönüştürmek istiyor.

Batı Şeria`da Hamas`a yönelik operasyonlar artmaya başladı. Siyonistlerle yapılan sözde güvenlik koordinasyonu toplantılarına son vermek yerine, Filistin`i yerle bir eden siyonistlerle yapılan bu toplantılar sıklaştırılmaya başlandı.

Şu an Mahmut Abbas`ın yapmaya çalıştığı şey, ne olursa olsun milli mutabakatı bozmaktır. Çünkü yapılan anketler, bu şartlarda gerçekleşecek bir seçimde Mahmud Abbas`ın ağır bir hezimete uğrayacağını ve Filistin siyasetinden silineceğini açıkça göstermektedir. Batı Şeria`nın da yönetimini yitirecek olan Abbas`ın Filistin devlet başkanı olma hayali de tarihe karışacaktır.

İşgal rejimi, Filistinlileri siyasi tercihlerinden dolayı cezalandırıp başta Filistin Parlamentosu Başkanı Aziz Duveyk olmak üzere, 34 milletvekilini işgal zindanlarında tutmaktadır.

İşgal zindanlarında bu kadar milletvekili ve binlerce Filistinli esir tutsak iken, Mahmud Abbas hiçbir şey olmamış gibi siyasi soytarılıklarına devam ediyor.

Ortak bir strateji ve program belirlenip bu çerçevede Filistin davasının mücadelesinin verilmesi gerekirken, yapmış olduğu ihanetler yetmiyormuş gibi, Direniş Güçleri`ni de bu ihanetine ortak etmeye çalışma yüzsüzlüğünü gösteriyor.

Savaş ve barış gibi tüm Filistinlileri ilgilendiren kararların, Mahmud Abbas`ın tek başına ve dilediği gibi alacağı kararlar olmaması gerekir. Bu saatten sonra Filistin`in evlatları uzlaşıdan geri adım atmamalı, uzlaşıyı sabote etmeye çalışanlara da fırsat vermemelidir. Hamas`ın stratejisi ve Filistin`in özgürlüğü için ortaya koyduğu yol haritası son derece nettir. Kimse ulusal uzlaşıyı kötüye kullanarak Hamas`ı ihanetlerinin ortağı haline getiremez. Uzlaşının anlamı ise, tam anlamıyla siyasi temsiliyette ortaklıktır.

Abbas`ın ihanet kokan ve Filistin direnişini arkadan hançerlemek anlamına gelen bu hezeyanları üzerine, Filistin direnişinin önder ve sözcülerinden de peş peşe açıklamalar geldi.

Filistin Direnişi`nin önder ve sözcüleri; özetle, Mahmud Abbas`ın açıklamalarının sakıncalarını dile getirip ulusal uzlaşıya zarar vermemesi konusunda uyardılar.

Gelinen noktada bir kez daha görüldü ki Mahmud Abbas, bu kutlu dava önündeki en büyük engeldir ve siyasi menfaatleri uğrunda her şeyi yapabilir.

Bu işbirlikçi ekip, direnişin stratejik anlamda önemli mevziler kazandığı bu dönemde bile, hala kısır hesapların peşinde koşmaktadır. Artık Abbas ve ekibi, Filistinlilerin sırtından atılması gerek bir yük haline gelmiştir.